Nesnelerin interneti, (Internet of Things – IIoT) açma kapama tuşu olan her şeyi internete bağlama ve diğer bağlı cihazlarla iletişime geçirmeyi amaçlayan bir teknoloji. Bu, aslında devasa bir ağ üzerinde tüm insanları ve akıllı/akılsız tüm cihazları birbirlerine bağlantı kurarak veri paylaşabilir hale getirmek anlamına geliyor. Bu sayede akıllı mikrodalga fırınınız, siz dışarıdayken bile yemeğinizi en uygun ısıda ve sürede pişirebiliyor, giyilebilir teknoloji ürünleri kalp ritminizi, yürüyüş temponuzu analiz edip size özel oluşturulmuş spor programları ve sağlık uyarıları sunabiliyor, buzdolabınız süt bittiğinde size bildirim gönderebiliyor.
IoT, teknolojinin işinize yarayan kısmına erişiminizi kolaylaştırıyor ve anlık topladığı verilerle işinize yön vermenizi sağlıyor. Bu anlamda raporlama, sipariş geçme, stoklama konularında verimi artırabilecek bir alternatif sunmayı vaat ediyor.
IoT, teknolojinin sınırlarını ilerleten iş alanlarında şimdiden büyük bir çığır açıyor ve yeni olanaklar sunuyor. Yeni iş modellerine ihtiyaç duyan şirketlere ürün geliştirme ve veri toplama aşamalarında ciddi avantajlar sağlıyor. Peki, bu teknolojinin pratikteki kullanımı nasıl olacak, nesnelerin interneti neleri değiştirecek?
GE, 2015 yılında müşterilerinin kendi yazılımlarını geliştirebileceği ve gerçek zamanlı verilerle çalışan Predix platformunu hayata geçirdi. Şirketler, bu platform üzerinde uygulama geliştirerek Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT) teknolojisini iş verimliliğini artırmak için kullanıyor. İşletmelerin her geçen gün dijital dönüşüme hız vermesiyle web ve mobil uygulamaları, makinelerle daha iyi anlaşıyor.
IIoT, akıllı makinaların, analitik raporların ve insan gücünün bir arada daha verimli iş çıkarmasını sağlıyor. Sürekli izlenen veri akışı, uyarılar ve akıllı sensörler ile uygulanan projenin, işin ve çalışanın performansı yükseliyor. GE Dijital, IIoT’nin küresel ekonomiye büyük katkıları olacağını düşünüyor.
Hangi Endüstriler Etkilenecek?
IoT ağına 2022 yılında 50 milyar IP aygıtının bağlanmış olması bekleniyor. Bu 50 milyar cihazın tahmini %11’i perakendecilik endüstrinin, %9’u bilgi servisleri, %27’si imalat ve %44’ü de diğer endüstrilerde kullanılacak.
Hacim olarak 2022’nin son çeyreğinde nesnelerin internetinin 14.4 trilyon dolarlık pazara ulaşması bekleniyor. Akıllı fabrikalar bu pazarın 1,95 trilyon dolarını oluştururken, gelecek 10 yılda imalat sektörleri %27 pay alarak 3,88 trilyon dolarlık paya ulaşacak.
Otomotiv, endüstriyel hesaplamalar, enerji ve güvenlikte 810 milyar dolarlık paya ulaşırken işlemleri de hızlandıracak. Tedarik ağlarında 729 milyar dolarlık paya ve bu ağlarda çöplerden arınmış daha hızlı sistemlere kavuşmaya yardımcı olacak. Video-görüntü, uzaktan kumandalı sistemler, otomasyon servislerinde 675 milyar dolarlık bir hacme ulaşması beklenen IIoT, bu endüstrilerin maliyetlerini düşürmelerini sağlayacak. Bir yandan çalışanların verimini yükselterek çağın gereği mobiliteyi güçlendirecek. Ancak asıl büyük etkisi, imalat ve üretim alanlarında olacak.
Gelişimini sürdüren nesnelerin interneti her gün daha fazla endüstride ve daha derinlemesine kullanılıyor. Bu endüstrilerin içerisinde sayılabilecekler imalat/üretim, ulaşım, akıllı şehirler/aydınlatma ve sağlık sayılabilecekken, enerji de IIoT’ten etkilenecek sektörler arasında başta gelmektedir.
Nesnelerin internetinin enerji sektörüne olası yansımaları
Üretilen enerjinin verimli kullanılabilmesi IIoT’nin en önemli alanlarından birisi. Enerjinin akıllı tüketimi sayesinde gereksiz harcama ve israftan kurtulmak mümkün. Sensörlerle çalışan lambalar, musluklar bunların en yaygın örnekleri. Bu nesnelerin bir de internete bağlı olduğu düşünülünce yapılacak tasarruf da çeşitlenebiliyor. Örneğin kombi ve elektrikle uyumlu bir IIoT sistemi sayesinde enerji tüketimi optimize ediliyor.
Dünya nüfusunun ve buna bağlı olarak kullanılan enerjinin artması global enerji sorunlarına neden olabilecek gibi görünüyor. Bu nedenle hem enerjinin üretiminde hem de kullanımında tasarrufa gidilmesi gerekiyor.
Bu düşünceden yola çıkarak GE, rüzgâr türbinlerine IIoT teknolojisini entegre etti. Sensörler ve toplanan veriler sayesinde hangi türbinin ne zaman çalışması gerektiği görülebiliyor. Bu da hem türbinlerin ömrünü uzatıyor hem de enerji israfını önlüyor. Yeterli rüzgâr olmadığı zaman, türbinin çalışması için harcanan enerji, üretilen enerjiden fazla olabiliyor. Hava durumu raporları, türbinin bulunduğu lokasyon, güncel fiyatlar gibi pek çok etken türbinin çalıştırılıp çalıştırılmama kararında etkili oluyor.
Nesnelerin internetinin diğer sektörlere de etkileri olduğundan bahsetmiştik. Örneğin üretimde kullanılması birçok faydayı beraberinde getiriyor; dijital fabrikalar gibi. IIoT özellikli makineler, operasyonel bilgilerini ekipman üreticilerine ya da saha mühendislerine iletebiliyor. Bu, yöneticilerin fabrikanın birimlerini uzaktan yönetmesini ve süreç otomasyonu ve optimizasyonundan faydalanmasını sağlıyor. IIoT’nin bir amacı da insanları ve nesneleri her an her yerde bağlı tutabilmek. Bu sayede hem ulaşımı daha güvenli hale getirecek hem de gidilmek istenen yere daha kısa sürede varmamızı sağlayacak. Birçok şehir, toplu taşıma yollarını optimize etmek, yolları daha güvenli hale getirmek, altyapı maliyetlerini düşürmek ve trafiği azaltmak için akıllı ulaşım çalışmalarını hayata geçirdi bile. Örneğin, 2011 yılında Paris’te Autolib adında elektrikli araçlar arası bir paylaşım programı başlatıldı. Bu araçlar kiralık bisikletler gibi kullanılıyor. Şehirde onlara özel park alanları var. Birbirine bağlı olan bu araçlar GPS ile takip ediliyor ve veri topluyor. Nesnelerin interneti sayesinde akıllı şehirler, kirlilikten trafiğe birçok konuda bilgi toplayabilecek. Toplanan bu veriler sayesinde de şehirler daha güvenli ve daha yaşanabilir olacak. IIoT’nin kullanımı, sağlık endüstrisinin de çehresini değiştiriyor. Hastalara takılan akıllı saatler ile uzaktan ve sürekli gözleme imkânı elde ediliyor. Anormal kalp atışları, vücut ısısında ani değişimler tespit edilebiliyor. (Kaynak: geturkiyeblog.com)