Denizüstü Rüzgar Enerjisi
Eylül 2023 itibarıyla dünya denizüstü rüzgar enerjisinin son durumu ve 2030 projeksiyonları
Published
2 ay agoon
By
Editör

1. Giriş
1980’lerde yaşanan büyük endüstriyel ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak özellikle Almanya ve Danimarka gibi ülkelerin öncülüğünde rüzgar türbinleri gün geçtikçe gelişerek günümüze gelmiştir. Karaüstünde Rüzgar Türbinleri (RT) kurulurken Danimarka denizüstüne RT kurmanın çalışmalarını başlatarak 1991 yılında ilk Denizüstü Rüzgar Elektrik Santralini (DRES) Vindeby’de o zamanki adıyla Bonus marka 11 adet 450 kW’lık türbinler kullanarak 4.95 MW gücündeki proje ile başlamıştır. İzleyen sayfalarda sunulan veriler, WindEurope ve GWEC’ten alınmıştır. 2021 yılında Avrupa’da 17.4 GW yeni RES kapasitesi devreye alınmıştır. Bu kapasitenin 14 GW’ı karaüstü; 3.4 GW’ı denizüstü RES olmuştur. Bu kapasite, 2017 yılındaki 17.1 GW olan kapasiteyi geçerek yeni bir rekor kırmıştır. Bununla beraber, bu kapasite EU-27 Ülkelerinin 2030 yılı %40 yenilenebilir enerji kaynakları hedeflerinin gerisindedir. Bu hedefe ulaşabilmek için yıllık 32 GW yeni RES kapasitesi gereklidir.
2. Avrupa ülkeleri
Avrupa ülkelerinde Hollanda, Belçika, İngiltere, Almanya ve Portekiz’in DRES projelerine ağırlık verdiği görülmektedir. 2022 yılında 19.1 GW yeni RES kapasitesi eklenmiştir. Bu kapasitede AB-27 Ülkeleri 16 GW olarak kayıtlara geçmiştir. İşletmeye alınan 19 GW kapasitenin %13’ü denizüstü RES olmuştur. Almanya, İsveç ve Finlandiya ilk üç sırayı almıştır.
WindEurope Şubat 2023 raporuna göre, 2023-2027 yılları arasında 129 GW yeni kapasite eklenmesi beklenmektedir. Bu rakamın anlamı ise yıllık 20 GW ek kapasite işletmeye alınmasıdır. 2022 yılına eklenen 19.1 GW yeni kapasite ile 2021 yılına nazaran %4’lük bir artış gözlenmekle birlikte, bu artış yeterli değildir. Bu kapasitenin 16.6 GW’ı karaüstü; 2.5 GW’ı denizüstü RES olarak işletmeye alınmıştır. 2022 yılı içerisinde toplamda 487 TWh rüzgar enerjisi Avrupa’nın elektrik ihtiyacının %17’sini karşılamıştır. Kümülatif toplam olarak bakıldığında 2022 yılı sonu itibarıyla Avrupa’nın toplam RES kurulu gücü 255 GW olmuştur. Bu kapasitenin 225 GW’ı karaüstü; 30 GW’ı ise denizüstü RES olmuştur.
Avrupa’da teknik anlamda kapasite faktörüne bakıldığında karaüstü RES için kapasite faktörü %30-45 arasında; denizüstü RES projelerinde %50 civarında olmuştur. Karaüstü RT ortalama ünite kurulu gücü 4 MW; denizüstü RT ortalama ünite kurulu gücü 8 MW olmuştur.
Almanya, 2022 yılında %88’i karaüstü RES olmak üzere 2.7 GW yeni kapasite eklemiştir. İsveç ve Finlandiya 2.4 GW, Fransa, İngiltere ve İspanya 2.1 GW yeni RES kapasitesini devreye almıştır.
Elektrik tüketim değerlerine bakıldığında Danimarka elektrik tüketiminin %54’ünü RES’ten karşılayarak Avrupa’daki liderliğini sürdürmektedir. İrlanda %34, İngiltere %28, Almanya ve Portekiz %26, İspanya ve İsveç %25 ile sıralanmaktadır.
2030 AB hedeflerine göre 2023-2027 döneminde 129 GW eklenmesi gerekirken WindEurope tahminlerine göre 98 GW gerçekleşeceği projekte edilmiştir.
2022 yılında 19.1 GW yeni RES kapasitesi ekleyen Avrupa Ülkeleri, 2030 yılında %45 yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmak için RES kurulu gücünü artırarak devam etmektedir. 2022 yılında eklenen 19.1 GW’ın 16.7 GW’ı karaüstü, 2.5 GW’ı denizüstü RES olarak gerçekleşmiştir. Bu eklenen yeni kapasite 2030 yılında %45 YEK hedefi için yeterli değildir. WindEurope Şubat 2023 raporuna göre, 2023-2030 yılları arasında yıllık 31 GW yeni RES kapasitesi eklenmelidir.
Almanya, 2022 yılında 2.7 GW yeni kapasite ile Avrupa’daki en yüksek kurulu gücü devreye alan ülke olmuştur. Almanya’yı İsveç ve Finlandiya (2.4 GW) takip etmiştir.
Avrupa’da 2022 yılında 2.5 GW yeni kapasite Denizüstü RES işletmeye alınmıştır ve toplam eklenen kapasitenin %13’ünü oluşturmuştur. Bu kapasitenin 1.26 GW’ı İngiltere’den gelmiştir. Fransa 0.5 GW, Hollanda 0.4 GW, Almanya 0.3 GW şeklinde sıralanmıştır. Avrupa ülkeleri 2013-2022 arasında yıllık işletmeye geçen RES kapasitesi aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.


Şekil 1: Avrupa ülkeleri 2013-2022 arasında yıllık işletmeye geçen toplam RES kapasitesi.
AB dışında kalan 3 GW’ın dağılımı ise, İngiltere 1.7 GW, Türkiye 0.9 GW ve Norveç 0.4 GW olarak sıralanmıştır. Avrupa’da 0.5 GW RES demontajı yapılmıştır.
3. Avrupa ülkelerindeki genel durum
Almanya 2022 yılında 2.7 GW RES kapasite (2.4 GW karaüstü, 1.9 GW denizüstü) ile Avrupa’da yeni kapasite artışında ilk sırayı almıştır. Kuzey Denizi’nde Kaskasi DRES (342 MW) devreye almıştır. 300 MW karaüstü RES kapasitesi devreden çıkarılmıştır.
• İsveç ve Finlandiya 2.4 GW yeni kapasite ekleyerek büyük bir atılım yapmıştır.
• Fransa 480 MW’ı denizüstü RES olmak üzere 2.1 GW yeni kapasiteyi işletmeye almıştır.
• İngiltere 1.2 GW’ı denizüstü RES olmak üzere 1.7 GW RES kapasitesini devreye almıştır. Avrupa’da DRES kurulu gücünde liderliğini sürdürmektedir.
• İspanya 1.7 GW, Polonya 1.5 GW karaüstü RES eklemiştir.
• Hollanda 0.9 GW karaüstü ve 369 MW DRES işletmeye almıştır.
• Türkiye 0.9 GW karaüstü RES kapasitesini ulusal elektrik sistemine eklemiştir.
• İtalya 0.5 GW toplam yeni kapasite içerisinde ilk DRES projesi olan 30 MW kurulu güçlü Beleolico DRES projesini de devreye almıştır.
• Norveç 372 MW’ı karaüstü RES olmak üzere 0.5 GW kapasite eklemiştir. Dünyadaki en büyük yüzer (floating) 60 MW Hywind Tampen DRES projesi de elektrik üretimine başlamıştır.


Şekil 2: Avrupa ülkelerinde 2022 yılında işletmeye geçen RES kapasitesi.
Avrupa ülkelerinde 2013-2022 yılları arasında ülkelere göre işletmeye alınan RES kapasiteleri aşağıdaki grafikte görülmektedir.


Şekil 3: Avrupa ülkelerinde 2013-2022 yıllarında işletmeye geçen RES kapasitesi.
DRES özelinde incelendiğinde 2022 yılında 2.5 GW yeni DRES kapasitesi eklenmiştir. İngiltere şu anda dünyadaki en yüksek kurulu güce sahip Hornsea 2 DRES (1386 MW) projesini tamamlamıştır. Projeye 2022 yılında 110 DRT (924 MW) eklenmiştir. Ayrıca 1075 MW kurulu güce sahip Seagreen DRES projesinin ilk DRT’si işletmeye geçmiştir.
Fransa, ticari ölçekteki ilk DRES projesi olan 480 MW Saint Nazaire DRES projesini devreye almıştır. Hollanda 369 MW, Almanya 324 MW yeni DRES kapasitesini eklemiştir. Şekil ile Avrupa ülkelerinde 2022 yılında işletmeye geçen DRES kapasitesi görülmektedir.


Şekil 4: Avrupa ülkelerinde 2022 yılında işletmeye geçen DRES kapasitesi.
Elektrik tüketim verilerine bakıldığında Avrupa’nın toplam elektriğinin %17’si rüzgar enerjisinden üretilmiştir. Danimarka %54, İrlanda %34 ve İngiltere %28 ile ilk üç sırayı almaktadır. Onları Almanya ve Portekiz %26, İspanya ve İsveç %25 ile takip etmektedir. Aşağıdaki şekil Avrupa ülkelerinin yıllık RES elektrik tüketim oranlarını yüzde olarak göstermektedir. Avrupa ülkelerinde 2022 yılı sonu itibarıyla toplam 2828 TWh elektrik üretimi içerisinde 489 TWh’ı (%17) rüzgar enerjisinden karşılanmıştır. Bu 489 TWh enerjinin 90 TWh’ı denizüstü RES projelerinden 399 TWh’ı karaüstü RES projelerinden oluşmaktadır.
Elektrik tüketim verilerine bakıldığında Avrupa’nın toplam elektriğinin %17’si rüzgar enerjisinden üretilmiştir. Danimarka %54, İrlanda %34 ve İngiltere %28 ile ilk üç sırayı almaktadır. Onları Almanya ve Portekiz %26, İspanya ve İsveç %25 ile takip etmektedir. Aşağıdaki şekil Avrupa ülkelerinin yıllık RES elektrik tüketim oranlarını yüzde olarak göstermektedir. Avrupa ülkelerinde 2022 yılı sonu itibarıyla toplam 2828 TWh elektrik üretimi içerisinde 489 TWh’ı (%17) rüzgar enerjisinden karşılanmıştır. Bu 489 TWh enerjinin 90 TWh’ı denizüstü RES projelerinden 399 TWh’ı karaüstü RES projelerinden oluşmaktadır.


Şekil 5: Avrupa ülkelerinde 2022 sonu RES elektrik tüketim yüzdeleri.
4. Rüzgar türbini ünite kurulu güçleri
Rüzgar türbini ünite kurulu güçleri Avrupa ülkelerine değişkenlik göstermektedir. Karaüstü RT’lerde en yüksek ortalama RT ünite kurulu gücüne sahip plan ülke 5.7 MW ile İsveç’tir. Finlandiya 5.6 MW ile ikinci konumdadır. Portekiz 2.2 MW ile en alt sırada yer almaktadır. 2022 yılında devreye alınan ortalama karaüstü RT ünite kurulu gücü 4.1 MW olmuştur. Denizüstü RT’lere bakıldığında ise değer 8 MW olmuştur. Hollanda 10.9 MW ile en üst sırada, İtalya 3 MW ile en alt sırada yer almıştır. Aşağıdaki grafikte Avrupa ülkeleri ve kullanılan ünite RT kurulu güçleri görülmektedir.


Şekil 6: Avrupa ülkeleri 2022 sonu RT ünite kurulu güçleri.
5. Avrupa ülkeleri toplam RES kapasitesi
Avrupa’da 2023 yılı sonu itibarıyla 255 GW’a ulaşmıştır. Bu kapasitenin 225 GW’ı karaüstü, 30 GW’ı denizüstü RES olarak kayıtlara geçmiştir. AB-27 ülkenin toplam kurulu gücü 204 GW (188 GW karaüstü, 16 GW denizüstü) olmuştur. Şekil ile 2013-2022 yılları arasında Avrupa ülkelerinde yıllara göre kümülatif kurulu güçler görülmektedir.


Şekil 7: Avrupa ülkeleri 2013-2022 yıllık kümülatif güçler.
Ülkeler bazında bakıldığında Almanya’nın 66 GW RES kurulu gücü ile açık ara liderliği devam etmektedir. Almanya’yı 30 GW ile İspanya, 29 GW ile İngiltere takip etmektedir. Fransa 21 GW, İsveç 15 GW, Türkiye 12 GW olarak ilk 6 ülke sıralanmaktadır. Bu 6 ülke kurulu gücün 3’te ikisini oluşturmaktadır.
Tablo 1: Avrupa ülkeleri RES kurulu güçler.
2022 Devreye Alınan (MW) |
Toplam Kurulu Güç (MW) |
Toplam Kurulu Güç Payı |
||||
Karaüstü |
Denizüstü |
Karaüstü |
Denizüstü |
Toplam (MW) |
Oran (%) |
|
Ülkeler |
||||||
Avusturya |
328 |
– |
328 |
– |
328 |
12 |
Belçika |
303 |
– |
3045 |
2261 |
5306 |
13 |
Bulgaristan |
– |
– |
707 |
– |
707 |
4 |
Hırvatistan |
– |
– |
1100 |
– |
1100 |
13 |
Kıbrıs RK |
– |
– |
158 |
– |
158 |
6 |
Çekya |
– |
– |
337 |
– |
337 |
1 |
Danimarka |
131 |
– |
4974 |
2308 |
7282 |
55 |
Estonya |
– |
– |
320 |
– |
320 |
8 |
Finlandiya |
2430 |
– |
5607 |
71 |
5678 |
14 |
Fransa |
1590 |
480 |
20653 |
482 |
21135 |
8 |
Almanya |
2403 |
342 |
58267 |
8055 |
66322 |
26 |
Yunanistan |
230 |
– |
4682 |
– |
4682 |
19 |
Macaristan |
– |
– |
329 |
– |
329 |
1 |
İrlanda |
280 |
– |
4682 |
– |
4682 |
19 |
İtalya |
496 |
30 |
11818 |
30 |
11848 |
7 |
Letonya |
59 |
– |
137 |
– |
137 |
3 |
Litvanya |
69 |
– |
740 |
– |
740 |
12 |
Lüksemburg |
29 |
– |
166 |
– |
166 |
– |
Hollanda |
933 |
369 |
6223 |
2829 |
9052 |
19 |
Polonya |
1517 |
– |
7864 |
– |
7864 |
11 |
Portekiz |
28 |
– |
5671 |
25 |
5696 |
16 |
Romanya |
– |
– |
3029 |
– |
3029 |
12 |
Slovakya |
– |
– |
3 |
– |
3 |
0 |
Slovenya |
– |
– |
3 |
– |
3 |
0 |
İspanya |
1659 |
– |
29793 |
5 |
29798 |
25 |
İsveç |
2441 |
– |
14393 |
192 |
14585 |
25 |
TÜRKİYE |
867 |
– |
11102 |
– |
11969 |
|
Norveç |
372 |
60 |
5083 |
66 |
5149 |
11 |
Rusya |
– |
– |
2043 |
– |
2043 |
– |
İngiltere |
502 |
1179 |
14575 |
13918 |
28493 |
28 |
Belarus |
– |
– |
3 |
– |
3 |
– |
Bosna Hersek |
– |
– |
135 |
– |
135 |
– |
Faroe Adaları |
– |
– |
68 |
– |
68 |
– |
İzlanda |
– |
– |
3 |
– |
3 |
– |
Kosova |
– |
– |
137 |
– |
137 |
– |
Montenegro |
– |
– |
118 |
– |
118 |
– |
Makedonya |
– |
– |
37 |
– |
37 |
– |
İsviçre |
– |
– |
87 |
– |
87 |
– |
Ukrayna |
– |
– |
– |
1673 |
1673 |
– |
Sırbistan |
– |
– |
374 |
– |
374 |
– |
Toplam |
16668 |
2460 |
224521 |
30267 |
254788 |
17 |


Şekil 8: Avrupa ülkeleri toplam kurulu güçler.
İtalya 12 GW’a ulaşmak üzeredir. Hollanda,Polonya, Danimarka, Portekiz, Finlandiya, Belçika ve Norveç 5 GW’ı aşmıştır. Son grup ülkeler olan Yunanistan, İrlanda, Avusturya ve Romanya 3 GW üstü ülkeler olarak sıralanmaktadır.
Yandaki tablo ile Avrupa ülkelerinin 2022 yılı sonu itibarıyla DRES kurulu güçleri görülmektedir. Tabloda 2022 yılında devreye alınan karaüstü ve denizüstü RES durumu, 2022 sonu toplam ve elektrik enerjisi tüketim yüzdeleri görülmektedir.
6. Dünyada son durum
Dünyada 2022 yılında 8.8 GW yeni kapasite eklenmiştir. Çin, dünya liderliğini sürdürmektedir. 2022 yılında eklenen kapasitenin 5 GW’tan fazlasını Çin eklemiştir. İngiltere, Avrupa liderliğini sürdürmektedir. Dünyada şu anda en yüksek kurulu güce sahip DRES olan 1.4 GW kurulu güçlü Hornsea 2 DRES projesinin 924 MW’ı; 1.1 GW kurulu güçlü SEagreen DRES projesinin de 255 MW’ı işletmeye geçmiştir.
Fransa 480 MW Saint Nazarre DRES projesini işletmeye almıştır. Hollanda 369 MW, Almanya 342 MW ile Fransa’yı takip etmektedir.
İtalya ilk DRES projesini devreye almıştır. 30 MW kurulu güçlü Beleolico DRES projesinde ilk Çinli DRT Avrupa’da kullanılmıştır. 3 MW kurulu gücünde Minyang MySE3.0-135 model 10 adet DRT
İtalya sularında elektrik üretimine başlamıştır.
Norveç 94.6 MW Hywind Tampen yüzer (floaring) DRES projesi ile DRT konusunda önemli ve inovatif bir adım atmıştır. 11 adet SG-8.6MW-167 Siemens Gamesa türbini spar yüzer temelle 260-300 metre arasında değişen derinliklere konuşlandırılmıştır. Aynı projede tedarik zincirinde yaşanan zorluklardan dolayı 6.2 MW yüzer DRT Çinli CSSC Haizhuang firmasından temin edilmiştir.
Çin ve Avrupa dışında Tayvan’da 1175 MW ve Japonya’da 84 MW kapasite işletmeye alınmıştır. DRES dünya kurulu gücüne kümülatif olarak bakıldığında 2022 yılında %21 artarak 64.3 GW seviyesine ulaşmıştır. Bu kapasitenin %53’ü Çin’de bulunmaktadır.


Şekil 9: 2022 yılında eklenen ve 2022 yılı sonu itibarıyla DRES yüzdeleri.
DRES projelerinin 2006 yılından bu yana yıllık kümülatif kurulu güç gelişimi aşağıdaki şekilde verilmiştir. 2006-2015 yılları arasında yıllık %3, 2015-2020 yılları arasında %5-10, 2021 yılında %23 gelişim gösterdiği görülmektedir. Covid-19 pandemisinin etkileri nedeniyle 2022’de %11 gelişim gözlenmiştir.


Şekil 10: Dünya DRES kurulu güç gelişimi.
7. Dünyada 2030 Yılına Kadar Olan Kapasite Projeksiyonu
Dünyada DRES piyasasındaki aktif ülkeler 2030 yılına kadar çeşitli kapasite projeksiyonları hazırlamıştır. Burada belirlenen rakamlar Global Wind Energy Council (GWEC) tarafından hazırlanan Global Offshore Wind Report 2023 raporundan alınmıştır.
Avrupa 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu
DRES projelerinin doğduğu yer olan Avrupa, DRES projelerine büyük önem vermektedir. Özellikle İngiltere konuyla ilgili olarak ciddi hedefler koymuştur. Diğer Avrupa ülkeleri de 2030 yılına kadar kapasite projeksiyonları belirlemiştir. Özellikle ana marketler olan İngiltere, Almanya, Danimarka ve Belçika net hedefler belirlemiştir. İlk DRES projesinin yapıldığı 1991 yılından bu yana geçen 30 yıl içerisinden DRES projeleri piyasa ile rekabet edebilir hale gelmiştir.
Şekil ile Avrupa ülkelerinde 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu görülmektedir. 2025 yılına kadar piyasa büyümesi yıllık olarak %25; 2025-2030 arasında ise %11 civarında büyüme beklenmektedir. Avrupa’da 2025 yılında 8.7 GW kurulu güce ulaşılması beklenmekte; 2030 yılına kadar ise 15 GW hedeflenmektedir. Ayrıca AB Komisyonu’nun öngörüsüne göre, 2050 yılında 240 GW DRES kapasitesine ulaşılması belirtilmiştir.
İngiltere, Avrupa’da DRES piyasa liderliğini sürdürmeyi devam ettirerek 2030 yılına kadar 40 GW kapasite hedefi koymuştur.
Almanya, WindSee Gesezt Kanunu kapsamında DRES projeleri için yeni düzenlemeler getirmiştir. DRES kapasite projeksiyonu 2030 yılında 30 GW; 2040 yılına kadar ise 40 GW olarak hedeflemektedir.
Danimarka, 2020 yılında onayladığı Climate Action Plan kapsamında Baltık ve Kuzey Denizi’nde 2 adet enerji adası belirlemiştir. Bu enerji adalarına 5 GW DRES kapasitesinin 2030 yılına kadar kurulması planlanmıştır.


Şekil 11: Avrupa ükelerinin 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu.
GWEC tahminlerine göre Avrupa, 2030 yılına kadar piyasa liderliğini sürdürecektir.
Asya ülkeleri 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu
Japonya, 2003 yılında Asya’daki ilk DRES projesini 2 adet V47-660 kW ile devreye almasına rağmen; Asya DRES piyasasının başlangıcı 2014 yılında olmuştur. Çin Hükümeti, 2014 yılında National Offshore Wind Development Plan açıklayarak ilk adımı atmıştır. 2017 yılında 1 GW DRES kurulu gücüne ulaşan Çin, 1 yıl sonra da İngiltere’yi geçmiştir. Asya pazarında ikinci büyük DRES piyasası ise Tayvan’dır. 2030 yılına kadar Asya’da DRES’in yıllık olarak %8,4 oranında büyümesi öngörülmektedir. Aşağıdaki şekilde Asya ülkelerinde 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu verilmiştir. GWEC tarafından yapılan kapasite projeksiyonuna göre ilk 5 pazar; Çin (52 GW), Tayvan (10.5 GW), Güney Kore (7.9 GW), Japonya (7.4 GW) ve Vietnam (5.2 GW) olarak sıralanmaktadır. Çin haricindeki diğer Asya ülkelerinde DRES piyasası başlangıç evresindedir.


Şekil 12: Asya ülkelerinde 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu.
GWEC tahminlerine göre, 2030 yılında Asya ülkeleri %42 pazar payına sahip olacaktır.
Kuzey Amerika’nın 2030 yılına kadar olan ka- pasite projeksiyonu
Kuzey Amerika’da ilk DRT 2013 yılında Maine kıyısında deneme amaçlı olarak kurmuştur. 6 MW kurulu güçlü bir DRT’nin 1/8 oranında küçültülmüş prototipi kurularak çalışmalara başlanmış ancak istenilen düzeyde ilerleme sağlanamamıştır. Ticari ilk DRES 30 MW kurulu gücünde ve Aralık 2016 tarihinde Rhode Island’da kurulmuştur. Kitabın yazıldığı tarihlerde birçok DRES projesi geliştirme aşamasında olup GWEC kapasite projeksiyonuna göre 2030 yılında 10 GW kapasite tahmin edilmiştir. Bunun 1 GW’ı Kanada, 9 GW ise ABD’de olmak üzere projekte edilmiştir. Şekil ile GWEC kapasite projeksiyon çalışmasının yıllara göre gelişimi verilmiştir.
ABD, 2030 yılına kadar 30 GW hedef belirlemiştir.


Şekil 13: Kuzey Amerika ülkelerinde 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu.
Tüm dünya ülkelerindeki DRES 2030 kapasite projeksiyonu
GWEC 2020 DRES Kapasite Projeksiyon Raporu’na göre, dünyadaki ülkeler de 2030 yılına kadar bir hedef belirlemişlerdir. 2030 yılına kadar dünyada 205 GW DRES kapasitesi olacağı öngörülmüştür. 2019 yılında işletmeye alınan dünyadaki toplam RES kapasitesinin %10’unu DRES kapasitesi oluştururken; 2025 yılından sonra bu oranın %20’ye çıkacağı beklenmektedir.


Şekil 14: Dünya DRES 2030 yılına kadar olan kapasite projeksiyonu.
DRES için piyasa gelişim süreci devam eden ülkeler ise Türkiye, Vietnam Brezilya, Hindistan, Sri Lanka, Avustralya ve Meksika’dır.
KAYNAKLAR:
Durak, M. ve Küpeli, G., D. 2022. Denizüstü Rüzgar Elektrik Santralları.
Global Offshore Wind Report, 2023. GWEC Market Report, Brussels.
Wind Energy in Europe, 2023 Statistics and Outlook for 2023-2027, WindEurope, Feb 2022.
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.
Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.


You may like
-
AB, Net-Sıfır Sanayi Yasası’ndaki tutumunu oyladı: Avrupa’da üretilen temiz teknolojiler artırılacak
-
DÜRED Başkanı Murat Durak, deniz üstü rüzgardaki gelişmeleri REIA 2023’te değerlendirecek
-
WindEurope: Türkiye, Marmara Denizi’nde 2,5 GW’lık offshore proje için BAE’li geliştirici ile müzakere ediyor
-
DÜRED, GWEC dernek üyelerinden biri oldu
-
Rüzgar enerjisi sektörü, ‘Rüzgarın Yüzyılı’ mottosuyla TÜREK’te buluştu
-
Cumhuriyetimizin 100. yılı ‘Rüzgarın Yüzyılı’!
Denizüstü Rüzgar Enerjisi
Türkiye deniz üstü rüzgar enerjisinde YEKA yarışmaları nasıl olmalı?
Published
1 ay agoon
6 Kasım 2023By
Editör

SHURA ve TÜREB, ortaklaşa hazırladıkları ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi İhaleleri: Küresel Eğilimler ve Türkiye İçin Öneriler Raporu’nu açıkladı. Türkiye’de uygulanabilecek başarılı bir deniz üstü rüzgar yarışma sisteminin oluşturulması için dikkat edilmesi gereken kriterlerin belirlendiği çalışmada, YEKA yarışmalarına katkı sağlayabilecek 13 temel öneri sunuldu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulusal Enerji Planı’nda 2035 yılı için 5 GW deniz üstü rüzgar enerjisi kurulu güç hedefi koydu. Geçtiğimiz Ağustos ayında ise deniz üstü rüzgar enerjisi için aday YEKA’lar belirlendi. Bandırma açıklarında 1.111 km2, Bozcaada açıklarında 299 km2, Gelibolu açıklarında 75,6 km2 ve Karabiga kıyılarında 410 km2 alan, aday YEKA olarak tahsis edildi. Bozcaada açıkları hariç YEKA alanlarında Dünya Bankası desteği ile gerçekleştirilecek meteorolojik ve oşinografik ölçümlere dayanan analizler ile ön fizibilite etütleri yapılması hedefleniyor. Türkiye’de uygulanabilecek başarılı bir deniz üstü rüzgar yarışma sisteminin oluşturulmasında uluslararası deneyimler temel kriterler bağlamında yol gösterici olsa da Türkiye’ye özgü koşullar ve dinamiklerin dikkate alınması gerekiyor.
Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisi YEKA mekanizması için etkili bir yarışma sistemi tasarlanmasına katkı sağlama hedefiyle ortak bir çalışma yapan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi İhaleleri: Küresel Eğilimler ve Türkiye İçin Öneriler’ Raporu’nu paylaşıyor.
Türkiye deniz üstü rüzgar enerjisi yarışma mekanizması tartışmalarına katkı sağlayabilecek 13 temel öneri:
Raporda ilk olarak, ihaleye konu alanlarda gerçekçi teklifler verilebilmesi için gereken kapsamlı met-ocean analizleri ve deniz tabanı ölçümleri ile idari ve çevresel değerlendirmelerin kamu tarafından sağlanması öneriliyor. Ayrıca projelerin, çevresel ve sosyal uyum gereksinimlerini karşılayacak şekilde tasarlanması ve uygulanmasının altı çiziliyor. Yabancı finans kuruluşları ve ihracat kredi ajanslarının en çok dikkat ettikleri konuların başında sürdürülebilirlik geliyor. Bu kapsamda, projelerin kurulacağı alanlar planlanırken enerji potansiyelinden önce çevresel (denizde mekansal planlama) ve sosyal etkilerinin kapsamlı şekilde düşünülmesi ve uluslararası çevresel ve sosyal standartlara uygun projeler geliştirilmesine özellikle dikkat edilmesi vurgulanıyor.
Bölge ve teknolojiye özgü ihale yaklaşımının seçilmesinin önemine vurgu yapılan raporda, Türkiye’nin denizlerindeki farklı coğrafi koşulları göz önüne alındığında, teknolojiye ve bölgeye özgü bir ihale yaklaşımının seçilmesinin önemli olduğu belirtiliyor. Bu tercih, farklı rüzgar türbin teknolojilerine ve bölgelere uygun projelerin teşvik edilmesine yardımcı olabilir.
Önemli bir başka öneri ise yerli aksam gereksinimleri. Türkiye’nin yerel endüstrilerini desteklemek amacıyla yerli aksam gereksinimlerinin belirlenebileceği ancak bunun finansman maliyetini artıracağından yatırım tutarını yukarıya çekebileceği belirtiliyor. Halihazırda karasal rüzgar projelerindeki başarı, deniz üstü projeleri için de umut vadediyor fakat farklı teknoloji gereksinimleri ve yabancı yatırımcının Türkiye’ye çekilmesi kapsamında bu kriterin içeriğinin iyi analiz edilmesi gerekiyor. Raporda yerli aksam zorunluluğu getirilmesi halinde, ilk aşamada zorunlu yerli aksam oranı, yatırımcıların ECA kredisi kullanabilmesine olanak tanımalı ve ekipman üreticilerini Türkiye’ye çekebilmek için yeterli miktarda kapasite, önceden belirlenen bir takvim kapsamında düzenli olarak tahsis edilmeli deniyor.
Diğer öneriler ise şöyle:
Proje başvurularında teknik ve finansal yeterlilik kriterlerinin belirlenmesi gerekir.
Şebekeye erişimin kamu tarafından sağlanması önemli ancak teknik ve finansal yeterlilik kriterlerini sağlamak koşuluyla yatırımcı tarafından da yapılabilir.
Hedeflenen deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi için bir ihale takvimi belirlenmeli.
Teklif süresi proje geliştiricilerin hazırlıklarını tamamlayabilmesi için yeterli olmalı.
Açık ihale yaklaşımı benimsenmeli.
Enerji Tedarik Anlaşması (ETA) süresi uzun ve istikrarlı olmalı.
İhaleyi kazanan fiyat rekabetçi ortamda oluşmalı ve yatırımın hayata geçmesini önleyecek kur ve enflasyon risklerine karşı korunmalı.
İzin süreçleri netleştirilmeli ve izin sürelerinin kısaltılması için bir koordinasyon merkezi kurulmalı.
Cezai yaptırımlar dikkatli bir şekilde tasarlanmalı ve etkin bir şekilde uygulanmalı.
Deniz üstü rüzgarda Akdeniz ve Ege fırsatı
Raporda, deniz üstü rüzgar enerjisinin büyük ölçekli ve temiz elektrik üretme potansiyelinin son yıllarda küresel yenilenebilir enerjide önemli rol oynadığı belirtiliyor. Türkiye’nin Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki stratejik konumunun sürdürülebilir enerji kaynaklarına ulaşmakta önemli fırsat sunduğu ifade edilirken, Türkiye’deki deniz üstü rüzgar enerjisi YEKA yarışmalarını etkili bir şekilde tasarlayabilmek için uluslararası deniz üstü rüzgar ihale uygulamalarının incelenmesinin önemine vurgu yapılıyor.
Japonya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve Danimarka’da gerçekleşen deniz üstü rüzgar ihalelerinin incelendiği raporda, birçok ülkede rekabetçi fiyatlar, verimli proje tahsisi ve çeşitli diğer faydalar elde etmek için ihale mekanizmalarının başarıyla uygulandığı vurgulanırken, diğer ülkelerdeki deneyimlerin Türkiye’nin deniz üstü YEKA yarışmaları için örnek olabileceği belirtiliyor.
Bu kriterlere dikkat!
Rapora göre, uluslararası alanda deniz üstü rüzgar yarışmalarında genel kriterlerin başında ‘Met-Ocean ve Deniz Tabanı Jeoteknik Ölçümleri’ geliyor. Met-Ocean ölçümleri, meteorolojik ve oşinografik (dalga hızı, yüksekliği, periyodu ve yönü, akıntı hızı ve yönü, deniz seviyesi, deniz sıcaklığı, deniz tuzluluğu, iletkenliği vb.) koşulların saptanması, planlanan deniz üstü rüzgar santrali projelerinin kurulum ve bakım-onarım süreçleri için güvenli koşulların bulunduğunun teminatı niteliğinde değerlendiriliyor. Deniz tabanına ilişkin jeoteknik araştırmaların da proje geliştiricilerinin deniz üstü rüzgar türbini, trafo merkezi ve kablolama altyapısının en uygun şekilde yerleştirilmesini sağlayabilmesi için kritik öneme sahip olduğu açıklanıyor.
Raporda; ‘İhale Yaklaşımı’, ‘İhale Organizasyonu’, ‘Teklif Süresi’, ‘Açık-Mühürlü/Kapalı Teklif’, ‘İhale Hacmi’, ‘Enerji Alım Anlaşması’, ‘Yerli Aksam Gereksinimleri’, ‘Finansal Destek Mekanizmaları’, ‘Cezalar’, ‘Fiyatlandırma’ ve ‘Şebeke Altyapısı’nın ihale tasarımında en önemli kriterler arasında olduğu ifade edilirken, bu kriterler arasında bulunan ‘Enerji Alım Anlaşması’ süresini belirlemenin, projelerin finansmana erişimi için son derece önemli olduğu belirtiliyor.
‘Yerli Aksam Gereksinimleri’nin yerli ekipman/malzeme içerik yüzdesini belirlemek, ekonomik kalkınmayı ve yerel endüstrileri desteklemek açısından önemli olduğu açıklanan çalışmada; diğer yandan yarışmaya esas tavan fiyatın da katılımcılar için alacakları risklere karşılık finansman bulmalarına yardımcı olacak ve makul oranda finansal getiri sunacak şekilde belirlenmesinin önemli olacağı vurgulanıyor. Bu konuda İngiltere’den bir örnek verilerek, Temmuz 2023 tarihinde gerçekleştirilen 5 GW kapasiteli deniz üstü rüzgar enerjisi ihalesine, tavan fiyatın MWh başına 44 sterlin olmasından ötürü katılımcılar tarafından teklif verilmediği ve ihalenin başarısız olduğuna dikkat çekiliyor.
Deniz üstü rüzgar projelerinde maliyetler artıyor
Çalışmada, son yıllarda küresel ölçekteki deniz üstü rüzgar projeleri analiz edildiğinde, ilk yatırım maliyetlerinde (CAPEX) yüzde 10 ila yüzde 30 artış yaşandığı da belirtiliyor. Bu artış, maliyet enflasyonu, tedarik zinciri ve emtia fiyat dengesizliği sorunlarından kaynaklanıyor. Artan CAPEX, deniz üstü rüzgar enerjisi projesi yatırımcılarının inşaata başlamasını ve projenin hayata geçirilmesini geciktiriyor.
Westwood Global Energy Group tarafından deniz üstü rüzgar enerjisi özelinde gerçekleştirilen bir anket, önümüzdeki 10 yılda enflasyonun deniz üstü rüzgar endüstrisi ilk yatırım maliyetlerinde yaklaşık 280 milyar ABD Doları düzeyinde ek bir artışa neden olacağını öngörüyor. Yatırımcının ilgisini çekmek ve gelecekte hayata geçirilecek projelerin gecikme riskini ortadan kaldırmak için dövize bağlı satın alma garantisinin enflasyon ve emtia fiyatları gidişatlarına göre güncellenmesi gerekiyor. Maliyetlerdeki artışın elektrik satın alma garantisine yansıtılması, projelerin zamanında devreye alınması için önem taşıyor.
Raporla ilgili konuşan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, raporda uluslararası alanda başarısı kanıtlanmış ihale uygulamalarının analiz edildiğini ve Türkiye’ye özgü olası uygulama kriterlerini belirlemeye çalıştıklarını söyleyerek, “Ölçüm ve analizler, yarışma yaklaşımları, yarışma organizasyonu gibi kritik konuları ele alarak Türkiye’de güçlü ve verimli bir deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün geliştirilmesine yönelik çalışmalara destek olmak istiyoruz” diyor. Yenilenebilir enerji yarışmalarında başarının, sadece kapasitenin en düşük fiyata tahsis edilmesi ile ölçülmemesi gerektiğini vurgulayan Güllü, “Fiyatın yanı sıra, tahsis edilen kapasitenin yatırıma dönüşme oranı ve süresi yarışmaların başarısını belirler. Bu açıdan ihalelerin, bir taraftan tedarikçi için en uygun fiyatı garanti ederken öte yandan yatırımcı için finansmana erişimi sağlayacak rasyonel bir fiyat seviyesinin belirlenmesi için gerekli dengeyi sağlaması şarttır. Deniz üstü rüzgar enerji santralleri, karasal rüzgar santrallerine göre daha maliyetli ve teknik olarak daha karmaşık. Bu nedenle düzenlenecek yarışmalar kapsamında yatırımcıların teknik ve finansal yeterliliğinin doğru bir şekilde değerlendirilmesi son derece önemli” ifadelerini kullanıyor.
Raporla ilgili konuşan bir diğer isim olan TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Santrallerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ise, “Proje başvurularında finansal ve teknik yeterlilik kriterlerinin ortaya konulmasının yanı sıra belirlenen ya da ileride belirlenecek alanlarda meteorolojik – oşinografik gözlemlerin ve deniz tabanı ölçümlerinin en uygun şekilde yapılabilmesi için kamudan destek alınması gerekir. Ek olarak projelerin çevresel ve sosyal gereksinimleri karşılayacak şekilde tasarlanması, bölgeye/denize uygun teknolojik yöntemlerin belirlenmesi, ulusal elektrik şebekesine erişimle ilgili başlıkların düzenlenmesi ve deniz üstü rüzgarda yerli sanayinin gelişimi ve istihdamın artırılması konularının da büyük bir dikkatle ele alınmasında fayda var ve raporda bu konudaki önerilerimizi de ortaya koyduk. En az bunlar kadar önemli olan diğer başlıkları da ilgili ihale takviminin ve yöntemlerinin (açık ihale) belirlenmesi, uygun teklifler için yeterli zaman verilmesi, uzun vadeli ve istikralı enerji tedarik anlaşmaları (PPA) hedeflenmesi olarak belirttik. Son olarak olası ekonomik dalgalanmalara karşı koruma ve ayrıca cezai yaptırımların etkin bir şekilde uygulanması da önerilerimiz arasında. Raporla ilgili olarak ilgili düzenleyici kuruluşlarla irtibatta olmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulunuyor.
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi
RWE’nin 1,4 GW’lık deniz üstü rüzgar çiftliği projesi Sofia’nın inşaatı başladı
Published
1 ay agoon
6 Kasım 2023By
Editör

Birleşik Krallık’ın net sıfır hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol biçilen RWE’nin deniz üstü rüzgar çiftliği projesi Sofia’nın Kuzey Denizi’ndeki inşası başladı. 2026 yılında faaliyete geçmesi planlanan, 1,4 GW’lık kapasitesiyle dünyanın en büyük deniz üstü rüzgar çiftliklerinden biri olan Sofia’nın inşası, gerekli deniz altı kablo altyapısını kurmak üzere resmen başladı. Rüzgar çiftliği için projenin kablo yüklenicisi Prysmian’ın yüksek teknolojili Leonardo da Vinci Gemisi, yüksek gerilimli doğru akım ihracat kablolarının ilk bölümlerini döşeyecek. RWE tarafından İngiltere’nin enerji altyapısına yapılan 3 milyar sterlinden fazla bir yatırımı temsil eden Sofia, ülkenin net sıfır hedeflerine önemli bir katkıda bulunacak ve 1,2 milyondan fazla evin ihtiyaçlarını karşılamaya eş değer temiz elektrik üretebilecek.
Birleşik Krallık’ın kuzey doğu kıyısındaki en yakın noktadan 195 kilometre uzaklıktaki Dogger Bank’ta yer alan Sofia Deniz Üstü Rüzgar Çiftliği, üretilen elektriğin 220 kilometre uzaklıktaki Redcar’a taşınmasıyla tek bir açık deniz dönüştürücü platformuna sahip oluyor. Mevcut en gelişmiş deniz üstü rüzgar türbini teknolojisi olan 100 adet Siemens Gamesa 14 MW açık deniz rüzgar türbini olan SG 14-222 DD’lerin kullanılacağı rüzgar çiftliğinin 2026 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Projedeki 100 türbinden 44’ü geri dönüştürülebilir kanatlardan oluşuyor. Rüzgar çiftliğinin işletme ve bakım faaliyetleri, deniz üstü rüzgar çiftliği Triton Knoll ve gelecekteki projeleri de destekleyecek olan RWE’nin yeni deniz üstü rüzgar operasyonları üssü ‘Grimsby Hub’ta yer alıyor.
İnşası start alan projeyle ilgili konuşan RWE Offshore Wind CEO’su Sven Utermöhlen: “Sofia, RWE’nin bugüne kadarki en büyük ve kıyıdan en uzak yenilenebilir inşaat projesidir. Proje inovasyon, sürdürülebilirlik ve mühendislik zorluklarını ele alma açısından yeni standartlar belirliyor. İhracat kablosunun ilk bölümünün döşenmesi, 13 yıllık planlama, hazırlık ve titizliğin yanı sıra tedarikçilerden ve paydaşlardan gelen büyük desteğin doruk noktasını temsil ediyor. Bu büyüklükte ve ölçekte bir proje inşa etmek, dünya çapında açık deniz rüzgar enerjisi sağlama konusundaki uzmanlığımızı göstermek için büyük bir fırsattır” diyor.
Birleşik Krallık’ın en büyük enerji üreticisi olan RWE, 2030 yılına kadar Birleşik Krallık’ta yeni yeşil teknolojilere ve altyapıya brüt 15 milyar sterline kadar yatırım yapmayı hedefliyor. RWE’nin Birleşik Krallık Ülke Başkanı Tom Glover, “RWE, Birleşik Krallık’ta halihazırda faaliyet gösteren 10 deniz üstü rüzgar enerjisi çiftliğine sahip ve elektrik arz güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olacak yemiz enerji üretiminde lider bir ortaktır. Sofia’daki bu büyük inşaat önemli bir kilometre taşı ve Birleşik Krallık’ta 20 yılı aşkın süredir öncülüğünü yaptığımız deniz üstü rüzgardaki kıskanılacak uzmanlığımızı daha da ortaya koymaktadır. Birleşik Krallık, RWE için stratejik bir öneme sahip olmaya devam ediyor. Kendimizin ve ülkenin gelecekteki net sıfır hedeflerine ulaşmasında kilit bir rol oynayacak olan güçlü bir gelecek geliştirme hattı aracılığıyla yeşil büyüme tutkumuzu sürdürmeye devam ediyoruz” açıklamasında bulunuyor.
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi
Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası: Hedef 2050’ye kadar 30 GW olmalı
Published
1 ay agoon
6 Kasım 2023By
Editör

DÜRED, 2 yıldır devam eden sürecin ardından Türkiye’nin deniz üstü rüzgardaki yol haritasını kamuoyu ile paylaştı. Taslak olarak sunulan kapsamlı yol haritasında deniz üstü rüzgardaki her gelişmeye değinilirken, atılması gereken adımlar detaylı bir şekilde madde madde ele alındı. Yol haritasında, 2035 yılına kadar 5 GW hedef koyan Türkiye için önerilen hedeflerin, 2040 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 30 GW olması gerektiği vurgulandı.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), Türkiye deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün geliştirilebilmesi için hazırladığı Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası’nı, 26 Ekim’de ENSİA ve GİSBİR ortaklığıyla düzenlediği toplantıda sundu. Öncelikle taslak olarak sunulan yol haritasının, paydaşların görüşleri de alındıktan sonra nihai şeklinin verileceği paylaşıldı. Deniz üstü rüzgar enerjisiyle ilgili her konunun detaylı bir şekilde analiz edildiği yol haritasında; Denizüstü RES ve İklim Değişimi, Dünya Denizüstü RES Piyasası, Bazı Ülkelerin Denizüstü RES Mevzuatı, Denizüstü RES Kazanılan Tecrübeler, Denizüstü RES Teknolojisi, Denizüstü RES Potansiyel Alanlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar, Ülkemizdeki Denizüstü RES Altyapısı, Denizüstü RES Ekipman Üretimi, Denizüstü RES Demontajı, Denizüstü RES Projelerinin Ülkemize Katkısı, Denizüstü RES Ülkemizdeki Farkındalık Çalışmaları, Ülkemizde Denizüstü RES Yasal Durumu, Denizüstü RES Proje İzin ve Onay Sürecinin Hızlandırılması, Denizüstü RES Yatırım Tutarları ve Finansman ile son olarak Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası konu başlıkları işlendi.
Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası
Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa kıtasında, gelecek yıllarda en fazla büyüyen enerji sektörünün denizüstü rüzgar enerjisi olacağına vurgu yapılan çalışmada; kapasite projeksiyonu incelendiğinde Amerika ve Asya’nın DRES projeleri için hedefler koyduğu, DRES projelerinin Avrupa ülkelerinde başlamış olsa da 2025’ten sonra hızla diğer ülkelere yayılacağı belirtildi. Maddeler halinde ele alınan Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası, toplam 29 başlıkta özetlendi:
1. DRES 2030, 2040, 2050 yılına kadar kurulu güç hedef konulması
Atılması gereken adımların madde madde detaylı bir şekilde ele alındığı Denizüstü RES Yol Haritası’nda, ilk konu başlığı olarak “DRES 2030, 2040, 2050 Yılına Kadar Hedef Konulması” yer aldı. DRES piyasa mekanizmasının oluşturulmasındaki ve uluslararası yatırımcıları çekebilmenin en önemli parametrelerinden bir tanesinin DRES ile ilgili açık ve net bir hedefin ortaya konulması olduğunun vurgulandığı başlıkta, “Avrupa ülkeleri, Çin ve ABD, Vietnam 2030 ve 2050 yılına kadar hedefler koymuştur. Ülkemizde 2035 yılına kadar 5 GW hedef konulmuştur. Ülkemiz için önerilen hedefler; 2040 yılına kadar 10 GW, 2050 yılına kadar ise 30 GW olmalıdır. Dolayısı ile 2050 yılında ülkemizin toplam kurulu gücünün 200 GW olabileceği hesaba katıldığında bunun 50 GW’ı denizüstü rüzgar elektrik santrallarından üretilebilir. Burada özellikle iletim sistem işleticisi TEİAŞ’ın deniz rüzgar şiddeti yüksek olan bağlantı bölgelerinde sistem entegrasyon çalışmaları yapmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
2. Deniz İmar Planlarının (DİP) hazırlanması
Türkiye deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün yönünü belirleyecek yol haritasında ikinci madde başlığı olarak ele alınan ‘Deniz İmar Planlarının (DİP) Hazırlanması’nda ise, “DRES projeleri konusunda ilerlemiş ülkelere bakıldığında tamamının deniz imar planlarını hazırlayarak DRES kurulumunun önündeki en önemli hususlardan birisini düzenlemişlerdir” denildi. Bu planlar hazırlanırken ise; rüzgar potansiyeli, bölgenin oşinografik yapısı, doğal koruma, sualtı arkeolojik durum, su derinliği, kıyıya uzaklık, elektrik iletimi ve karadaki enterkonnekte sisteme bağlantı koşulları, denizüstü ve altı doğal koruma alanları ve canlılar, balıkçılık, deniz trafiği, boru hatları ve kablolar, askeri kullanım, ülkemize özel kıta sahanlığı hususu, civar halkın hassasiyetleri gibi konulara dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı.
3. Deniz tabanı (sea bed) tahsisinin yapılması
DRES projelerinde aktif olan ülkeler incelendiğinde 2 ana modelin görüldüğü; birincisinin merkezi model ikincisinin de yerel ve merkez hibrid model olan 2 aşamalı izin yaklaşımı olduğuna değinilen 3. başlıkta; ABD, Çin ve Tayvan gibi bazı ülkelerde her iki modelin karışımının da görüldüğü belirtildi. Danimarka, Hollanda ve Almanya’da başarıyla uygulanan örnekler verildi. Deniz tabanının tahsisinin yapılabilmesi için takip edilmesi gereken adımlar ise; “Öncelikle iklim değişimi ve sıfır karbon hedeflerinin önceliği kapsamında politik adımların atılarak DRES sektörü ile ilgili kapsamlı bir ulusal strateji oluşturulması, Deniz İmar Planlarının DRES projelerini önceleyerek hazırlanmalıdır. Bu kapsamda diğer bütün paydaşların da görüşü alınarak DĠP oluşturulmalıdır. DRES saha tahsisi için ayrı bir birim oluşturulmalıdır. Deniz taban kirası için uygun bir yıllık kira ücreti belirlenmelidir” şeklinde sıralandı.
Denizüstü RES Sanayi Yol Haritası’nda detaylı bir şekilde ele alınan diğer konu başlıklarını, şunlar oluşturdu:
4. DRES için Elektrik Bağlantı Kapasitesi
5. Meteorolojik ve Oşinografik Ölçümlerin Yapılması
6. Meteorolojik ve Oşinografik Çalışmaların Yapılması
7. Denizaltı Jeoteknik ve Jeolojik Çalışmaların Yapılması
8. Denizüstü RES Projelerinin ÇED Sürecinin Başlatılması
9.İzin Sürecinin Kolaylaştırılması
10. Finansman Modellerinin Belirlenmesi
11. Elektromekanik Ekipman Üretim Yol Haritası
12. Limanların Geliştirilmesi
13 Gemilerin Türkiye’de Üretim Yol Haritası
14. DRES İzin Süreçlerinin Kısaltılması
15. DRES İzin Süreçleri Yol Haritası Yayınlanması
16. DRES İçin Ayrı Kanun Çıkartılması
17. ÇED Sürecine Paydaşların Müdahiliyeti
18. İnşaat ve İşletme Dönemi ÇED Sürecinin Uygulanması ve Kontrolü
19. DRES Projesinin Balıkçılıkla Etkileşimi
20. Kadın Çalışan Kotası
21. Finanse Edilebilirlik (Bankability)
22. İş Sağlığı ve iş Güvenliği
23. Çevreye Karşı Duyarlılık
24 Mühendislik Firmaları Teşvik Sistemi
25 DRES Projeleri Eleman ihtiyacı
26 Yeşil Hidrojen Üretimi
27 Power-to-X Planlaması
28 Enerji Adası Planlaması
29 Denizüstü RES Demontaj Planlaması
Endüstri dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz? Şimdi kayıt olun.
Trendler
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
Rüzgar enerjisi nedir?
-
Sektörden2 sene ago
RES ve GES yatırımlarına yeni teşvik
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
Bölüm 13: Denizüstü (Offshore) RES
-
Rüzgar Türbini İmalatçıları2 sene ago
Nordex Türkiye’nin önceliği iş sağlığı ve güvenliği
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
Bölüm 15: Rüzgar Enerji Santrali Hukuksal Süreçler
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
1.2 Rüzgar Çeşitleri
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
Bölüm 14: Hibrit Elektrik Üretimi
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
Bölüm 12: Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları
-
Genel2 sene ago
ENSİA, Avrupa Komisyonu’ndan hibe desteklerine başvuru hakkı kazandı
-
A'dan Z'ye Rüzgar Santrali2 sene ago
5.2 Rüzgâr Türbini Bileşenleri
-
Rüzgar Türbini İmalatçıları2 sene ago
Nordex Türkiye’de Malzeme Yönetimi ve Lojistik
-
Rüzgar Enerjisi Nedir2 sene ago
Betz yasası nedir?