Connect with us

“Enerji yatırımları kaynağın değil tüketimin yoğun olduğu bölgelere kaydırılmalı”

Yayın tarihi:

-

SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi, yeni bir rapor yayımladı: “Rüzgâr ve Güneş Enerjisi Yatırımlarının Sistem Odaklı Yerleştirilmesi”. Rapora göre, yenilenebilir enerji yatırımlarını kaynağın değil tüketimin yoğun olduğu bölgelere kaydırmak gerekiyor.

SHURA’nın ilk çalışması olan “Türkiye’nin Enerji Sisteminde Yenilenebilir Kaynakların Artan Payı” raporunun ardından gerçekleştirdiği SHURA Danışma Konseyi ve Paydaş Danışma Toplantıları sonucunda ortaya çıkan en önemli sorulardan birine cevap veren “Rüzgâr ve Güneş Enerjisi Yatırımlarının Sistem Odaklı Yerleştirilmesi” raporu tamamlandı.

Sadece kaynakların iyi olduğu yerlere yatırım yapılmasını baz alan kaynak odaklı yaklaşıma kıyasla, sistem odaklı yaklaşımda ne tür avantajların elde edilebileceği üzerine bilimsel veriler sunan raporun lansmanı 9. Türkiye Enerji Zirvesi’nde yapıldı.

Raporda 2017 yılına ilişkin şu değerlendirmelerine yer verildi: “2017 yılında Türkiye, enerji sisteminin dönüşümü açısından yeni bir aşamaya girmiştir. Toplam kurulu elektrik üretim kapasitesi, bir önceki yıla oranla 6,5 GW artarak 2017 yılı sonunda 85 GW’a ulaşmıştır. 2017 yılında, toplam kurulu güç artışının üçte ikisini, çoğu küçük ölçekli güneş enerjisi santrali olmak üzere yenilenebilir kaynaklar oluşturmuştur. Sonuç olarak, toplam güneş ve rüzgâr kurulu gücü 2017 yılı sonunda 10 GW seviyesine ulaşmıştır.”

Raporla ilgili yapılan açıklamada şunlar belirtiliyor: “Bu çalışma, SHURA’nın ‘Türkiye’nin toplam elektriğinin %50’sinden fazlasının yenilenebilir kaynaklardan sağlanması’ üzerine hazırlamakta olduğu bir dizi rapordan biridir. Rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünün sisteme uygun bir şekilde tahsis edilmesinin faydaları hakkında ayrıntılı bilgi veren bu çalışma, ayrıca bunun, sağlanacak faydalar, yatırımlar, sistem maliyetler ve uygulama zorlukları açısından sonuçlarını değerlendirmektedir. Rapor, karar vericiler, özel sektör ve sivil toplumun göz önünde bulundurması için hazırlanmış kısa önerilerle sona ermektedir.”

Sistem odaklı stratejinin uygulanmasındaki faydalar ve zorlukların da ayrıntılı olarak açıklandığı raporda, “daha fazla güneş ve rüzgâr kurulu gücünün elektrik sistemine entegrasyonunu kolaylaştırmak adına, şebekenin bu entegrasyonu en iyi şekilde karşılayabileceği doğrudan yatırımların yapılması, politika ve mevzuatın güncellenmesi, bu sırada aşağıdaki hususlara odaklanılması önerilmektedir” açıklamasıyla şu öneriler sıralanmaktadır:

  • Kaynak açısından zengin alanlara yatırımları sınırlamaksızın, dengeli bir yenilenebilir enerji piyasası yaratan düzenleyici çerçeve geliştirmek.
  • Teknoloji ve lokasyona özgü bir şekilde projelerin maliyetleri üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurmak suretiyle, sistem dostu bölgelere yatırım yapan yatırımcıları ödüllendirmek.
  • Güneş ve rüzgâr enerjisinin sistem odaklı bir şekilde tahsis edilmesini dolaylı olarak destekleyen çatı tipi güneş enerjisi santrallerini ilgilendiren düzenleyici çerçeveyi, mevcut politikalarla entegre etmek.
  • Arazi mevcudiyeti, yer seçimi kısıtlamaları, ekonomik faaliyet, yerel değer yaratma ve mevcut şebeke altyapısını göz önünde bulundurmak suretiyle, Türkiye’nin her bölgesinde yenilenebilir enerji yatırımları planlamak.
  • Kaynak açısından daha az zengin alanlardan elektrik üretimini en üst düzeye çıkartabilen ve sistem esnekliğini artıracak seçenekleri içeren bir teknoloji portföyü ile sistem odaklı bir stratejiyi bir araya getirmek, böylelikle rüzgâr ve güneş enerjisinin sisteme entegrasyonunu kolaylaştırarak yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin kesintisini ve YAL/YAT talimatlarını azaltmak.

SHURA tarafından daha önce yayımlanan şebeke çalışmasında, Türkiye’nin 2017 yılı sonundaki toplam 10 gigavatlık (GW) rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücünü 2026 yılına kadar toplamda 40 GW’a yükseltilebileceği ve bu iki yenilenebilir enerji kaynağından toplam elektrik talebinin %20’sinin karşılanabileceği belirtilmişti. Bu potansiyelin elektrik sistemi işletimini zorlamaksızın gerçekleştirilebileceği ve bu kurulu gücü sisteme entegre etmek için hâlihazırda planlananlar haricinde ilave iletim şebekesi yatırımına ihtiyaç duyulmayacağı vurgulanmıştı. Çalışmada ayrıca, büyük rüzgâr ve güneş kaynaklarına sahip olan Türkiye’nin elektrik sisteminin, bundan daha fazla yenilenebilir enerjiyi de entegre edebilme potansiyeline sahip olduğu ve Türkiye’nin toplam elektrik tüketiminin %30’unu sağlayabilecek 60 GW rüzgâr ve güneş enerjisini de entegre edebileceğini belirtilmişti. Hidroelektrik, jeotermal ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları dâhil olmak üzere, bu gelişme, yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam elektrik tüketimindeki payını %50 seviyesinden daha yukarı gelmesi anlamına gelmektedir. Elektrik sistemi esnekliğinin artırılması ile rüzgâr ve güneş kurulu gücünün sistem üzerindeki etkileri dikkate alınarak konumlandırılmasının da bunu kolaylaştıracağı kaydedilmiştir.

 

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Genel

WindEurope Bilbao hızlı başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin geniş bir heyetle katıldığı WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği, 20 Mart’ta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacıları arasında olduğu özel ‘Bakanlar Oturumu’ ile başladı. TÜREB Standı’nın açılışını da yapan Dönmez, standı ziyaretinde katılımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinden fuar temaslarına ve sektöre dair görüşlerini aldı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın modere ettiği ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacı olarak yer aldığı Bakanlar Oturumu yoğun ilgiyle takip edildi. Oturumun diğer konuşmacıları Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Philipp Nimmermann, Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Alexandra Sdoukou, Moldova Enerji Bakan Yardımcısı Carolina Novac, Siemens Gamesa Renewable Energy CEO’su Jochen Eickholt, RWE Onshore Wind/PV Europe & Australia CEO’su Katja Wünschel, Iberdrola Renewables Yönetici Direktörü Xabier Viteri Solaun ve EDPR Avrupa ve Latin Amerika CEO’su Duarte Bello oldu.

Oturum sonrasında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya ile birlikte ‘Türkiye Pavilyonu’ olarak da kabul edilen TÜREB Standı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Yardımcısı Dönmez, fuara katılan Türk şirketlerin temsilcilerinden fuardaki temas programları hakkında bilgi aldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’yi böyle bir etkinlikte üst düzeyde temsil ediyor olmaktan memnun olduklarını belirterek fuar süresince düzenleyecekleri teknik ziyaretler ve gerçekleştirecekleri temaslarla sektörün büyümesine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Devamını oku

Genel

Türk rüzgarı Bilbao’ya uzandı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek. 

‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi.  Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Devamını oku

Trendler