Connect with us

Elektronik Ekipman

Bir kontaktör, bütün bir yapı için nasıl çalışır?

Yayın tarihi:

-

Teknolojinin gelişmesi ve yaygınlaşması, özellikle alçak gerilim ürünlerinin otomasyon ve kontrol amaçlarıyla daha fazla donatılmasını beraberinde getiriyor. Ürünler ve sistemler birbiri ile konuşuyor ve bunları yorumlamaya çalışıyor; yani akıllanıyor. Bunlara öncülük eden şirketlerden biri olan Siemens yeni ürün ve sistemleri ile teknolojinin ilerleyişine yön vermeye devam ediyor. Sirius Innovation da bunun en açık göstergelerinden birisi.

Alçak gerilim grubunda yer alan ürünler genel olarak elektromekanik ürünler olduğundan teknolojik iyileştirme ve geliştirme yapmak; elektronik alanına girilmediği sürece pek de mümkün değil. O nedenle son 30 yıllık zaman dilimine bakıldığında, alçak gerilim şalt cihazlarının içinde elektroniğin daha fazla yer aldığını ve gelişmelerin bu yönde yaşandığını görebiliriz. Siemens de aslında bu trendin öncülerinden. Piyasaya sürülen ürünlerin mümkün olduğunca daha fazla teknoloji içermesi, daha modüler olması ve birbirleri ile uyumlu cihazlar üretmek ana hedeflerimiz arasında yer alıyor

Örneğin, kontaktör en temel şalt ürünlerinden birisidir ve 50 yıl öncekiyle modellerle çalışma prensibi hemen hemen aynıdır. Boyutlarını biraz daha küçültmek mümkün, bunun da bir sınırı var; daha modüler olması sağlanabilir ve kullanılan aksesuar ve yardımcı elemanlar ile fonksiyonları ve kullanım sıklığı artırılabilir. Alçak gerilim şalt ürünlerinde pazara yeni modellerin sürülmesi, oldukça uzun aralıklarda olur. Diğer üreticileri de düşünecek olursak yaklaşık 10 ila 12 yılda bir yeni modeller çıkar ve uzun yıllar kullanılır.

1960’lı yıllarda 3TA serisi kontaktörler piyasadaydı. Arkasından 3TB serisi ve 1980’lerde de 3TF serisi ürünler geldi.  1997’de Sirius serisi ürünler başladı ve aradan 15 yıl geçtikten sonra 2012’de Sirius Innovation piyasaya sunuldu. Yeni nesil olarak adlandırdığımız bu ürünler kısa sürede pazar tarafından tanındı ve kabul gördü.

Sadece şalt cihazı bazında değil tüm sistem temelinde bütünsel bir yaklaşım sergilemek oldukça önemli. Alçak gerilim şalt cihazları ağırlıklı olarak motor devrelerinde kullanılır. Motorlara yol vermek, onları korumak, onlara kumanda etmek ve bunları yaparken elde edilen bilgileri de hedeflenen kounmlara aktarmak gibi görevleri vardır. Kontaktörler, motor koruma ve zaman röleleri bu temel fonksiyonları yerine getiren sistem parçalarıdır. Bu sebeple ürünlere bakarken hep sistemin bütününü de ele almak gerekir. Çünkü sadece motoru korumanız yetmez; aynı zamanda ona yol da vermeniz gerekir. Sadece korumak ya da yol vermek yetmez, bu motorun doğru bir şekilde çalıştığı bilgisini bir yerlere iletmeniz gerekir; bu sayede panoda bir lamba yanar ve operatörler o cihazın sağlıklı bir şekilde çalıştığını anlar. Be bu sistemle birlikte hareket eden başka sistemlere bilgilerin düzgün bir şekilde iletilmesi gerekir, bu sayede diğer sistemler de bu bilgilerden faydalanarak kendi operasyonlarını yürütebilsin. Yani hem bütünsel hem de bütünleşik bir yapıya ihtiyacımız var. Artık mesele; tek başına bir kontaktörün ne yaptığı ve nasıl çalıştığından daha ziyade bütün bir yapının içinde nasıl çalıştığıdır.

Sirius Innovation’da yakalanmak istenen de tam olarak budur. Bütün cihazların birbiri ile uyumlu olması, haberleşebilmeleri ve birbirlerinin fonksiyonlarını tamamlayacak faaliyetleri yapabilmeleri hedefleniyor. Tüm bu işlevsel artılarının yanında daha şık bir görünüm, daha kolay montaj ile daha az işçilik gibi tüketicinin ve servis personelinin işine yarayacak özellikler de ürünlerde bulunuyor.

Sirius ilk piyasaya sunulduğu andan itibaren ciddi ses getirmiş ve uzun yıllar boyunca piyasada en çok tercih edilen ürünler arasında yer almıştır. Seri, piyasaya çıktıktan sonra ciddi bir rekabet yarattı ve rakip firmalar bu serideki ürünlerle rekabet edebilmek için ciddi çalışmalar gerçekleştirdiler. Bu çalışmaların sonucunda da birçok ürün ortaya çıktı. Sirius Innovation, Sirius’un da çok üzerinde bir anlayış ile hazırlandı ve 2012 yılında piyasaya sürüldü. Sirius Innovation serisinden daha gelişkin bir teknolojiye sahip bir ürün olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Sirius Innovation’da farklı olan birkaç temel nokta var, birincisi ürün renkleri. Eskiden şalt cihazları kirli beyaz renkte bir ön kapakla sunulurken metalik gri renklere dönüldü. Bu renk genel olarak daha fazla teknolojiyi çağrıştırıyor. Bu renk kullanımıyla birlikte logo da orijinal renkleri ile ürünlerin üstünde yer almaya başladı. Dolayısıyla bir panoya çok uzaktan bile bakılsa içinde Siemens Innovation ürünleri kullanıldığı hemen anlaşılabilmektedir.

Elbette ürünün modüler ve birbirleri ile uyumlu olmasına çok dikkat edildi. Ve ürünler güçlerine göre farklı boylarda sunulmaya başlandı. Bugün 4 kW’lık bir kontaktör ile 250 kW’lık bir kontaktör aynı boyutlarda değil. Diğer yandan aynı boyda olan farklı cihazlarında da birbiri ile uyumlu olması sağlandı. Yani 4 kW’lık bir kontaktöre uygun alacağınız termik röle veya motor koruma şalteri o cihazla aynı büyüklükte olacaktır. Bu sayede cihazlar birbiri ile çok kolay akuple olabilmektedir. Bilindiği gibi son dönemde elektrik panoları daha küçük ve daha düzenli hale gelmeye başladı. Eskiden karmaşanın hüküm sürdüğü bu cihazlar günümüzde sanki bir ecza dolabı gibi düzenli ve kompakt bir hale gelmiş durumda. Innovation serisi de bu düzenli ve kullanışlı yapıya önemli katkılar sağlamaktadır.

Ürünle ilgili bir diğer noktada esneklik ve montaj kolaylığı. Esnekliği sağlayan en önemli unsurlardan birisi farklı cihazlarda ortak aksesuarların kullanılıyor olması. Örneğin 4 kW’lık kontaktör ile 250 kW’lık kontaktör aynı kontak bloğu tarafından tutturulabiliyor, bu çok önemli bir avantaj. Farklı çeşitte ve sayıda aksesuarı bulundurmak yerine ortak aksesuarlara sahip olmak birçok farklı avantajı da beraberinde getiriyor. Bu tip ayrıntılar aynı zamanda birim fiyatların aşağı inmesini de sağlıyor. Sirius Innovation ürünleri Sirius serisi ürünlerden daha uygun fiyatlarla pazara sunuluyor.  Dolayısıyla tüketiciler hem en son teknoloji ürün kullanıyorlar hem de bunu daha uygun fiyata yapabiliyorlar. Bu da müşterinin ürünü tercih etmesi için önemli bir avantaj sağlıyor.

Ürünün sahip olduğu üstün özelliklere ilave olarak montaj kolaylığını da sayabiliriz. İki tip farklı montaj seçeneği var. Birincisi standart vidalı bağlantı, yani kabloları takıp vidayı sıkma şeklinde. İkincisi ise vidasız olan ve ‘cage clamp’ adı verilen yöntem. Bu daha çok klemenslerde kullanılan ve kabloyu bağlantı yuvasına sokarak tornavida yardımıyla yayla sıkışmasını sağlayan bir sistem. Bu şekilde bağlantı güvenilirliğini daha yükseltmiş oluyorsunuz. Vidalı sistemlerde zaman içinde baskı azalabilmekte; ancak yaylı sistemlerde baskı azalsa bile yay aracılığı ile tekrar eski seviyesine geliyor. %100 temas sağlamaya devam eden bu sistemler montaj sürelerini kısaltması ve güvenilirliği arttırması ile ön plana çıkıyor.

Son olarak farklı bir özelliğinden daha bahsetmek gerekir. Sirius Innovation bir ürün ailesinden daha çok bir yaklaşımı ifade ediyor. Sadece şalt cihazları değil yumuşak yol vericiler, akım kontrol röleleri gibi ürünler aynı renklerle bu sistemin bir parçası olarak tüketiciye sunuluyor. Aslında bu seriyi sistemin yapı taşları şeklinde görmek ve değerlendirmek daha faydalı olacaktır.

Müşterilerden alınan geri bildirimlere bakıldığında, öncelikle yeni renklerin beğenildiği gözlendi. Ürünün renkleri yüksek teknolojisine vurgu yapıyor. Bir diğer nokta üretim hataları konusunda çok iyi bir noktada olması. Uluslararası kabullere göre imalat yapan fabrikalarda, üretim hatası olan ürünler için kabul edilebilir oran, on binde 7 civarındadır. Sirius Innovation’da bu oranın on binde 1-2 seviyesinde olduğunu görüyoruz.

İki yıldır satışını yaptığımız bu yeni ürünlerde henüz ülkemizde arıza nedeniyle bize geri dönen bir ürün yok. Yani takıp unutabileceğimiz ürünlere doğru bir gidiş var gibi diyebiliriz. Günümüzde kullanıcılar ürünleri, cihazları bir kez satın alıp montajını yaptırdıktan sonra sorunsuz kafaları rahat bir şekilde çalışmak istiyorlar. Bu isteğe en çok yaklaşabilen ürün Sirius Innovation’dur.

Elektronik Ekipman

Katwind Enerji’nin beklenen yeni kanat erişim platformu sahalarda

Yayın tarihi:

-

Yazar

Katwind Enerji, rüzgar enerjisi sektöründe hizmet çerçevesini büyüterek ikinci kanat erişim platformu olan ‘WPS Aer 1.1’i sahalara çıkardı. Hızlı otomatik kurulumu, çok eksenli hareketleri, kule hub kısmına kadar olan erişimi ile yeni platform, Türkiye’deki en uzun kule ve kanat boylarındaki türbinlere hizmet edecek kapasitede. Kanat bakım ve onarım hizmetlerinde hem zamandan tasarruf sağlayan hem de daha verimli ve kaliteli işler ortaya çıkmasına imkan tanıyan kanat erişim platformu sayesinde, kanat teknisyenlerinin kanat üzerindeki hareket kabiliyeti de artıyor. Platformla iş ve işçi güvenliğini maksimum seviyede tutan Katwind Enerji, bu sayede servis hizmetlerini kesintisiz ve profesyonel yöntemlerle sunmaya devam ediyor. 

2 iple erişim ekibiyle başladığı servis yolculuğuna, 2017-2022 yılları arasında ekip sayısını 12’ye yükselterek ve ekiplere düzenli eğitimler sağlayıp, gelişimlerine katkıda bulunarak devam eden Katwind Enerji, müşterilerinin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda, ihtiyaçlara en iyi şekilde ve en kısa zamanda cevap verip, başarılı ve kaliteli hizmet vermek için tüm gerekliliklere sahip olduğunu gösteriyor. Firmanın bünyesindeki 24 kanat teknisyeninin tamamı, IRATA ve GWO sertifikalarına sahip iple erişim yöntemi ile türbinlerde bakım/tamir çalışmaları yapabiliyor. Katwind Enerji, sektörün öncü firmaları ile yeni anlaşmalara imza atıp, hizmet çerçevesini büyütmeye devam ediyor. 

Her fırsatta global vizyonunu ön plana çıkarmayı hedefleyen Katwind Enerji, bu kapsamda 24-27 Eylül 2022 tarihleri arasında Hamburg’da düzenlenen Enerji Forumu’nda stant açarak; sadece Türkiye’de değil, dünyanın herhangi bir sahasında hizmet verebileceğini tüm global rüzgar enerjisi firmalarına gösterdi. 

İstanbul Levent’te bulunan merkez ofisine ek olarak, İzmir Bornova’da açtığı yeni ofis ve depo merkezi ile kalite standartlarını bir üst seviyeye taşıyan Katwind Enerji, rüzgar enerjisi sektöründeki yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Firmanın İzmir ofis ayrıca, ekiplerin eğitim organizasyonlarına da ev sahipliği yaptığı için ‘Katwind Eğitim Merkezi’ olarak da faaliyet gösteriyor. 

 

15 yılı aşkın tecrübesi olan ekibiyle uluslararası standartlarda mühendislik çözümleri üretme ilkesiyle yola çıkan ve rüzgar enerjisi santrali projelerinin her alanında faaliyet gösteren Katwind Enerji; İKA Enerji Mühendislik, Katwind Enerji Ukrayna ve Sekawind Enerji firmalarıyla rüzgar sektörüne farklı disiplinler ve coğrafyalarda 10 yılı aşkın bir süredir, sürekli büyüyen ve günümüzde 30 kişiye ulaşan ofis ve saha ekibiyle hizmet veriyor.

Detaylı bilgi ve iletişim için www.katwind.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Devamını oku

Elektronik Ekipman

Türbin elektromekaniğinde global partner: Resolux Türkiye

Yayın tarihi:

-

Yazar

Resolux Türkiye Yetkili Ülke Müdürü Okan Uykan’la bir röportaj gerçekleştirdik. Orijinal Ekipman Üreticileri (OEM) ve kule imalatçılarına yönelik olarak türbin içi elektromekanik kapsam tedariği sunacak Resolux Türkiye’nin vizyonu hakkında bilgiler aldığımız Okan Bey’in rüzgâr enerjisi sektörüne ilişkin değerlendirmelerini de öğrendik.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1987 yılı Bursa doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Bursa’da bitirdim. Üniversite eğitimime 2006 senesinde Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği ile başladım ve 2011 yılında mezun oldum. 2012 yılında ise İspanya’da bulunan Universidad de Jaén okulundan Yenilenebilir Enerjiler Yüksek Lisans diplomasını alarak mezun oldum. Enerji, elektromekanik, elektrik ve telekomünikasyon sektörlerinde iş geliştirme, satış, satın alma ve idari yöneticilik pozisyonlarında toplamda 10 yıla yakın global tecrübeye sahibim. İspanyolca ve İngilizce dillerini akademik ve mesleki yeterlik seviyesinde aktif olarak kullanmaktayım. Proaktif, girişimci, sorumluluk alan ve çözüm odaklı liderlik özelliklerini barındırmamın yanında planlı ve vizyoner hedefler doğrultusunda ilerlemenin sürdürülebilir başarıya ulaşmada anahtar rol oynayacağına inanırım. Son olarak, 2019 yılında başladığım Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Doktora Programına devam etmekteyim.

Resolux Türkiye Yetkili Ülke Müdürü Okan Uykan

Bayramoğlu İnşaat bünyesinde sunduğunuz rüzgâr kulelerine yönelik çözümlerinizi global bir partnerle yeni bir boyuta taşıyorsunuz. Resolux Türkiye hakkında bilgi alabilir miyiz?

60 yıllık çelik konstrüksiyon, metal kaynaklı imalatlar ve anahtar teslim endüstriyel inşaat altyapısına sahip Bayramoğlu A.Ş. son 10 yılda yatırım ve atılımlarını enerji alanına yöneltmiş ve rüzgâr enerjisi bu alanda lokomotif olmuştur. 2018 yılına kadar lokal projelerde kendini geliştiren Bayramoğlu A.Ş. bu yıl da alanında uzman dünyanın farklı ülkelerinde iştirakleri olan İspanyol Barga firması ile Barga&Bayramoğlu Renewable Energy adında bir firma kurmuş ve 1,5 yıl içinde 10’dan fazla ülkeye mekanik parça ihracatı yapmaktadır. Yine aynı dönemde başlayan rüzgâr kulesi elektrik – elektronik ekipmanları üretim ve ihracatı için Danimarkalı Resolux Group ile görüşülmüş, Bayramoğlu ve Resolux Grup ortak girişim yapısında kurulmuş olan Resolux Türkiye faaliyetlerine 2019 yılında başlamıştır. İlk adım, Yetkili Ülke Müdürü unvanıyla Okan Uykan olarak bu ortak girişimin yönetiminin profesyonel anlamda başına geçmemle oldu. Elektronik Yüksek Mühendisi olarak ve Yenilenebilir Enerjiler sektöründe yerel ve global anlamda bulunan 10 yıllık tecrübemle bu ortak girişime geçtiğimiz yıldan bugüne yoğun mesai harcayarak katkı sunmaktayım.

Resolux Türkiye olarak ne tür çözümler sunacaksınız rüzgâr enerjisi sektörüne? 

Resolux Türkiye olarak geçtiğimiz yıl Haziran ayından bugüne dek en çok mesai ve emek harcadığımız kısım yerelleştirme (lokalizasyon) olmuştur. Ve bu odak noktamız Resolux Türkiye’nin sürdürülebilir projesi olarak sürekli devam edecektir. Türkiye’de hizmet vermekte olan tüm OEM’ler ve kule imalatçıları müşteri grubumuz arasında olup müşterilerimize türbin içinde bulunan tüm elektromekanik kapsamın tedarik hizmetini sunmayı planlamaktayız. Bu hizmeti sağlarken Resolux Grup’un 20 yıldan fazladan edinmiş olduğu global know-how önemli bir kılavuz olacaktır. Bu vesileyle hedefimiz yalnızca iç pazara sağlanacak hizmet değil aynı zaman da ihracattır. Hizmetimizin temelinde global anlayışla sürdürdüğümüz tedarik zinciri yönetimine Türkiye’deki imalat sanayiinde derin lokalleşme çıpasını da ekleyerek büyümektir. Bu kapsamda Resolux Türkiye bünyesinde; mühendislik, tedarik, üretim, stok yönetimi, lojistik, ithalat, ihracat ve dağıtım hizmetlerinin tümü müşterilerimizin hizmetine sunulacaktır.

2020 yılı için hedeflerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Türbin içi aksam üretimi için odak noktalarımız arasında; kablo gruplama, aydınlatma ürünleri, çeşitli panolar, e-modül, asansör, paketleme (kitting) ve ürün değişim hizmetleri vardır. Üretim yeri olarak Bursa ve İzmir planlanmıştır. Yıllık üretim tercih hedefimiz 2020 yılı sonuna kadar 200 türbinin iç aksam tedarik hizmetini sağlamaktır. Hedefimiz 2021 yılı için bu hedefin iki katıdır. Üretim planımızın tüm hazırlıkları 2020 Ocak ayı sonuna doğru üretime geçmek üzere yapılmıştır.

Türkiye’de rüzgâr enerjisi sektörünü ve gelişimini genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ortak girişimin temelinde Türkiye’nin rüzgâr piyasasındaki gelişimi, potansiyeli ve özellikle coğrafi anlamda sağladığı büyük avantajlar bulunmaktadır. Türkiye rüzgâr enerjisi piyasasında önemli OEM’lerin operasyonlarını yıllardır yürütüyor olması, yine global kule imalatçılarının ve kanat üreticilerinin yüksek kapasitelerde iç ve dış pazara üretim yapıyor olması ve YEKA-1 (1.000 MW) ve YEKA-2 (1.000 MW) projeleri yerli üretimin önemini ortaya koymaktadır. 

Resolux’un Türkiye pazarına ilgi duymasındaki temel motivasyon nedir?

Türkiye’nin rüzgâr enerjisi piyasasında 20 yılı geçkin bir global tecrübesi bulunmakta olup artık global pazarda söz sahibi konuma gelinmeye başlamıştır. Bu sebeple Resolux Group olarak Resolux Türkiye’yi, ülkemizde yine tecrübeli bir partner olan Bayramoğlu ortaklığında genişletmek doğal bir sonuç olarak ortaya çıkmış ve bu yatırımın yapılmasında itici güç olmuştur.

Türkiye piyasasındaki rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemiz sınırlarını biraz daha genişletip bulunduğumuz coğrafya özelinde konuşacak olursak eğer riskleri barındırdığı kadar fırsatları da barındırdığını söylemek yanlış olmaz. Yüksek teknoloji odaklı nitelikli üretimin hem gelişmiş pazarlarda hem de gelişmekte olan pazarlarda yeri her zaman vardır. Bulunduğumuz coğrafyada da bu ihtiyaç bir nebze daha fazladır. Rekabetin doğuyor olması sevindiricidir ve aynı zamanda kaliteyi de artıracaktır. Fakat bizim üretimimizin de standardı olan yüksek teknoloji gündeme geldiğinde konu rekabetten ziyade nitelikli, sürdürülebilir üretimi, buna uygun altyapı yatırımını ve tabii ki mühendislik hizmetini gerektirmektedir. Bu sebeple iç ve dış rekabet dahilinde pazar koşullarını yakından takip etmekle birlikte odak noktamız müşterilerimizin projelerine sunduğumuz nitelikli ve sürdürülebilir hizmettir.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Global anlamda hemen her sektörde reel anlamda önemli bir krizin yaşandığı ve aynı zamanda finansal anlamda hemen her ülkede ciddi bir parasal sıkılaşmanın yaşandığı bu dönemde uzun vadede doğrudan yabancı yatırım anlamına gelen bu ortaklık sektörümüze örnek olacak ve heyecan getirecektir. Diğer taraftan yüksek teknoloji yatırımı statüsünde değerlendirilen rüzgâr enerjisi yatırımları hem Bursa ilimiz hem de ülkemizin genelinde bu alanda üretimin ve yan sanayinin oluşmasına vesile olacaktır. Böylelikle katma değerli ürün üretimine altaypı sağlayacak bu ortaklık sayesinde orta ve uzun vadede cari açığa önemli bir pozitif katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda istihdama önemli katkılar sunuyor olacağız. Bünyemizde birçok mühendis ve ara teknik eleman isthdamı sağlayacağız.

Devamını oku

Elektronik Ekipman

Rüzgar kaynağı değerlendirmesi için uzaktan algı cihazlarının kullanımı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Teknolojiye giriş

Günümüzün enerji eldesi değerlendirmeleri, çoğunlukla ölçüm kulelerinden gelen verilere dayanmaktadır.

Bunula birlikte, ölçüm kulesi kurulumunda bazı dezavantajlar vardır: inşaat gereksinimi, projenin geliştirilmesinde gecikmelere yol açabilmektedir. İlave olarak, kulelere genellikle, uzaktan algılama cihazlarının (RSD) kurulumuna göre daha çok efor gerektirmektedir. Endüstrideki son iyileştirmelerle birlikte, RSD’lerin rüzgar kaynağı değerlendirmesi bakımından kullanımı, makul bir seçenek haline gelmiştir.

Endüstrideki değişimlere ilave olarak, daha çok enerji üretimini garantilemek için daha büyük ve uzun rotorlara duyulan iştah, rüzgarın çeşitli yüksekliklerdeki yönünü ve hızını karakterize etmek için artan bir ihtiyaç ortaya koymuştur. Kule verilerinden elde edilen dikey dış değerler, kaynak değerlendirme işleminde büyük bir belirsizlik ortaya çıkarmaktayken, RSD’ler bu belirsizliği azaltmada kuvvetli araçlardır. Rüzgar kaynağı

Rüzgar enerjisinde en popüler iki teknoloji, sodar; ses radarıyla tespit ve uzaklık tayini, ve lidar; ışık radarıyla tespit ve uzaklık tayinidir. Ses ve ışık radarlarının her ikisi de  Doppler efekti kullanırlar: Sistem lazeri havaya iletir, aerosoller tarafından parçalara ayrılan ışığı alır ve aldığı sinyalleri kullanarak atmosferik özellikleri analiz eder. Hareket halindeki nesnelerden gelen sinyallerde hızlarına göre Doppler değişimi vardır, bu da hareket eden aerosollerin hızlarının hesaplanmasına olanak tanır. Sonuç olarak, rüzgarın yönü ve hızı ölçülebilir.

Doppler ses ve ışık radarlarının, ışışk ve ses atımlarını iletirken aerosollerden gelen parçalanmış ışığı taramasıyla parçacıkların mesafesi ve yönü anlık eş zamanlı olarak tayin edilebilir.

UL Hizmetleri

UL, RSD, ağırlıkla ışık radarı teknolojilerini kullanarak ölçüm hizmetleri sağlar. Işık radarıyla yapılan rüzgar ölçümleri, kule kurulumu için normalde gereken uzun onay idari onay süreçlerinin önüne geçebilir ve aktarma merkezi yükseklikleri, birkaç ölçüm konumu gerektiren büyük projeler ya da hiçbir ölçüm kulesinin kurulamadığı konumlar gibi konularda ilave değerli bilgiler sağlamasıyla, toplam proje maliyetlerini azaltabilir.

Rüzgar santralinin geliştirlmesi süresince ışık radarı cihazıyla yürütülen ölçüm stratejisi, UL uzmanları tarafından tanımlanabilir ve gerçekleştirilebilir.

  • Yatay dış değerleme belirsizliğini en aza indirmek için ölçüm konumunun/konumlarının seçimi
  • Kulenin yerinde kurulumu öncesinde ışık radarıyla doğrulama (gerekirse)
  • Ölçüm cihazının yerinde kurulumu ve hizmete alınması
  • Veri ulaşılabilirliğinin ve tutarlılığını en uygun hale getirmek için günlük indirme, haftalık kontrol, aylık raporlama dahil ölçüm kampanyası takibi.

Bu tip ölçüm stratejisi, kule yüksekliğinin ve kesin ölçüm değerlerinin gibi rüzgar değer spektrumlarının her ikisi için de değerlidir.  

Bu hizmetler, UL müşterilerinin ışık radarı sistemleriyle veya UF’nin kiralama için önereceği sistemlerden biriyle verilir.

Ölçüm kampanyası gerçekleştirildiğinde, yenilenebilir enerji ihalelerinde yer almak veya proje finansmanına erişimi garantilemek bakımından rüzgar projesi geliştiricisi için önemli olan enerji eldesinin bağımsız değerlendirilmesi

UL hizmetleri şunları kapsar:

  • Işık/ses radarları işlemleri
  • Işık/ses radar verilerinin rüzgar kaynak değerlendirilmesiyle bütünleştirilmesi; rüzgar aralığı değerlendirilmesi ve/veya kesin ışık/ses radar ölçüm değerlerinin kullanımı
  • Sahada ulaşılabilen veriler için uzun vadede düzeltme
  • Rüzgar akışı modellemesi: kara ve açık deniz projeleri
  • Rüzgar santrali verimlilik hesaplaması
  • Sistematik kayıplar altında (brüt p50), beklenen enerji eldesinin (net p50), belirsizlik ve aşım ihtimallerinin hesaplanması (p75, p90, p99 değerleri)

Son olarak, ışık ışınları yatay gönderilen bir diğer tip ışık radarı da mevcuttur; bu da gövdeye monte edilen ışık radarıdır. Gövdeye montajlı ışık radarlarıyla birlikte, veriler rüzgar türbinlerinin gövdesinin tepesinde toplanır. Böylelikle, serbest rüzgar gücünü rüzgar türbininin güç eğrisi verimliliğinin ana parametresi olarak belirlemek üzere kesin karakterizasyon sağlanır.  UL uzmanları, ayrıca, gövdeye monte edilen güç eğrisi ölçümleriyle rüzgar santralinin çalışma performansını değerlendirebilirler. Rüzgar kaynağı

Devamını oku

Trendler