Connect with us

Global Pastadan Pay Almak için Rüzgarda Yerli Sanayinin Rekabet Gücünü Artırmalıyız

Yayın tarihi:

-

TÜREK Yerlileşme oturumu 2022
  • Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi kapsamında yapılan TÜREK#10GW+ Online Fuar ve Sanayi Semineri, 2 Mart 2022 tarihinde gerçekleştirildi. Tüm gün devam eden Online Fuar’da, rüzgar enerjisi sektöründeki son gelişmeler katılımcıların online stantlarında ziyaretçilerle paylaşıldı.
  • Türkiye Tedarik Zincirinde Yerlileşmenin Rolü” başlıklı seminer de yine online fuar alanında, ve İzmir Kalkınma Ajansı Koordinatörü Murat Çelik’in moderatörlüğünde yapıldı. Seminere, TPI Kompozit Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Hindistan Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar; Aselsan Kıdemli İş Geliştirme ve Program Yönetimi Lideri Cem Balkan, Nordex Türkiye Satınalma, İdari İşler ve İnsan Kaynakları Direktörü Can Aydede ve TÜREB Genel Sekreteri ve XGEN Energy Yönetici Ortağı İskender Kökey konuşmacı olarak katıldı.
  • Seminer konuşmacıları iklim hedefleri dolayısıyla ciddi bir büyüme trendi gösterecek olan rüzgar enerjisi sektöründen Türkiye’nin önemli bir pay alması için yerli sanayinin global rekabet gücünün farklı teşvik ve regülasyonlar yoluyla artırılması ve otomotiv gibi daha önce başarı hikayesi olmuş sektörlerden örnekler alınması gerektiği konularında birleşti.Seminere moderatörlük yapan İzmir Kalkınma Ajansı Koordinatörü Murat Çelik, İzmir’in yalnızca Türkiye’nin rüzgar başkenti olmakla kalmayıp uluslararası alanda da bir rüzgar merkezi haline geldiğini söyleyerek Çandarlı Limanı’nın sektör için bir ihracat ve deniz üstü kurulum limanına dönüştürülmesi adına çalışmalarının aralıksız devam ettiğini belirtti. İzmir’de deniz üstü rüzgar potansiyeli ölçüm çalışmalarının da sürdüğünü ifade eden Çelik, “Yenilenebilir Enerji İhracatçıları Birliği” kurulması için çalıştıklarını da kaydetti.

    Seminer konuşmacılarından TPI Kompozit Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Hindistan Başkan Yardımcısı Gökhan Serdar, Türkiye’deki kurulumların tek başına bir ölçek ekonomisi yaratacak ölçekte olmamasına karşın ülkedeki yatırım iklimi ve potansiyelin sektörün oluşmasında önemli rol oynadığını belirterek, TPI, LM ve Enercon gibi global şirketlerin Türkiye’ye üretim yapmakla birlikte ağırlıklı olarak ihracat pazarına yönelik çalıştığını ifade etti. Türkiye’nin elde ettiği know-how’ın büyük önem taşıdığını söyleyen Serdar, “Örneğin TPI, Hindistan fabrikasının kurulumunu Türkiye operasyonuna emanet etti. Türkiye’deki insan kaynağımız bu kadar kısa sürede bu know how’ı alabildi, bunu önemli buluyorum. Şu an üstüne basacağımız sağlam bir taş ve geleceğe ilişkin ciddi fırsatlar var. Rüzgarda 2050 net sıfır iklim hedefleri dolayısıyla inanılmaz büyük bir pasta var. 2050’ye kadar dünya genelinde her yıl en az 300 GW, yani şu andakinin 4 katı kurulum yapılması lazım. Ülkemizin bu pastadan pay alabilmesi için kanat ve kulenin yanı sıra başka bileşenlerde de üretimi genişletmemiz, limanlarımızı uygun hale getirmemiz, farklı teşvik mekanizmaları geliştirmemiz ve yeni teknolojileri gündeme getirmemiz gerek” şeklinde konuştu.

    Aselsan’ın 4 MW’lık bir türbinin yerlileştirilmesi çalışmaları hakkında detaylı bilgiler aktaran Aselsan Kıdemli İş Geliştirme ve Program Yönetimi Lideri Cem Balkan da kanat ve kulenin dışında daha büyük döküm parçalarında ölçek ekonomisi yaratılması gerektiğine vurgu yaparak yerli firmaların bu alanlarda da rekabetçi olmaları için teşvik mekanizmalarının farklılaştırılabileceğini belirtti. “Yurt dışına ihracat yapanlara ya da türbin bileşen üreticilerine ek teşviklerle bu sistem desteklenebilir” diyen Balkan, sözlerini şöyle sürdürdü: Yerlileşme konusunda bir diğer önemli konu, Ar-Ge, tasarım kabiliyetleri ve inovasyon süreçleri. Bu alanlarda çalışan yerli üreticiler türbin üreticileriyle daha fazla ortaklaşa çalışmalar yapabilirler. Buna en iyi örneklerden biri otomotiv sektörü. Bence rüzgar sanayinin de buna benzer bir yönelime ihtiyacı var. Biz Ar-Ge, tasarım ve inovasyon kabiliyetlerimizi ne kadar geliştirip bu alanlara ne kadar kaynak ayırırsak bir türbin üreticisinin çözüm ortağı haline gelme olasılığımız o kadar artar. Böylece hem Türkiye’de üretip satar hem de ihracat yapabiliriz.

    Seminerin diğer bir konuşmacısı Nordex Türkiye Satınalma, İdari İşler ve İnsan Kaynakları Direktörü Can Aydede ise yerli sanayiye verilen teşvik mekanizmalarında yapılabilirliğe verilen puanların artmasının çok daha teşvik edici olduğunu dile getirdi. Yerli sanayinin sadece malzemeden değil insan kaynağı ve hizmetlerden de oluştuğunu ve Türkiye’nin bu alanda çok iyi bir noktada bulunduğunu vurgulayan Aydede, Nordex olarak kendi bünyelerindeki yetişmiş insan kaynağını Amerika, Almanya, Hollanda, Belçika gibi farklı ülkelerdeki projelerde görev almak için yönlendirdiklerini; İsveç ve Ukrayna gibi ülkelerdeki projelerinin proje müdürlüğünün Türkiye ofisince üstlenildiğini kaydetti. Can Aydede ayrıca “temiz enerji dönüşümü için öngörülebilir kapasiteler konulmasının büyük önem taşıdığını da” sözlerine ekledi.

    Aynı zamanda TÜREB Genel Sekreteri de olan bir diğer seminer katılımcısı XGen Energy Yönetici Ortağı İskender Kökey de konuşmasında yerli sanayicinin global rekabet gücünün artırılması gerekliliğine vurgu yaptı. “Evet rüzgar çok büyüyecek daha fazla tedarikçi göreceğiz. Ama romantik değil kıran kırana bir pazardan bahsediyoruz. Bu fırsatlara doğru hazırlanmalıyız ve otomotiv bu anlamda önümüzde çok başarılı bir örnek” diyen Kökey, dünya genelinde fiyat baskısıyla aynı işi yapması beklenen rüzgar sektörünün verimliliği yukarı taşıması, bunun için de imalatın tüm süreçlerinin sıfır belirsizlikle tanımlandığı, hataların minimize edildiği süreçlerin uygulanması gerektiğinin altını çizdi. “Tanımlanmış standartlar eksiksiz uygulanırsa global üreticiyle rekabet edebilir ve üretimleri de Türkiye’ye kaydırabiliriz. Mevcut birikimimizi nasıl katma değerli olarak geleceğe taşıyabiliriz diye bakmalıyız. Yakalanmış bu rüzgarı arkamıza alarak geçmiş başarı hikayelerinden dersler çıkarıp günümüze uyarlayıp geleceği kurgulamak gerekiyor” diyen İskender Kökey, değişen koşullara hızla adapte olabilen bir ülke olarak Türkiye’nin bu avantajını kullanması gerektiğini hatırlattı.

     

Türkiye'nin alanında en özel yayınlara sahip medya grubu MONETA'nın sektörel dergi ve portallarının yönetimine katkıda bulunmaktayım. MONETA bünyesinde yeni nesil yayıncılık anlayışıyla içerik yönetimini geliştirmeye devam ediyoruz.

Bilgi Kaynakları

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enerji sektörü zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı

Enerji sektörünün büyüme için teknoloji yatırımlarına önem verdiğini ortaya koyan KPMG’nin “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırmasına göre enerji sektörü yöneticilerinin yüzde 72’si siber güvenliği de içeren dijital dönüşüm çalışmalarının son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdığını belirtti. Bu oranın diğer sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla olması da dikkat çekti.

KPMG’nin 16 ülke ve dokuz sektörden 2.100 yöneticiyle yaptığı ankete dayanan yeni “Küresel Teknoloji Raporu 2023: Enerji Sektörü Görünümü” araştırması enerji şirketlerinin teknolojileri pazarlarındaki zorlukların üstesinden gelmek için kullanabilecekleri bir can simidi olarak gördüklerini ortaya çıkardı. Anket, enerji sektörünün pazardaki zorluklara rağmen teknoloji yatırımlarını sürdürmeye kararlı olduğunu ortaya koydu.

Ankete göre enerji sektörü katılımcıların yüzde 61’i düzenleme ve güvenliği dijital dönüşümün “ana tetikleyicisi” olarak görüyor. Yüzde 80’i teknoloji biriminin yeni teknolojilerin potansiyelini yönetim kuruluna daha iyi anlatması gerektiğini söylüyor. Yüzde 39’u yetenek eksikliğini dönüşümün ilerlemesinin önündeki en olası engel olarak görüyor. Yüzde 84’ü kurumlarının mevcut teknolojiyi kullanarak ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) taahhütlerini ilerletebileceğinden emin. Yüzde 85’i ise mevcut teknoloji yapılarını kullanarak verimliliklerini artırabileceklerini ve maliyetleri azaltabileceklerini ifade ediyor.

Sektör aynı zamanda teknoloji inovasyonuna bağlı risklerin de farkında. Araştırmaya göre, enerji sektöründen katılımcılar; güven, güvenlik, gizlilik ve esnekliği teknolojik çözümlerine entegre etme konusunda kurumlarının daha proaktif olması gerektiğini tüm sektörlerin ortalamasından 8 puan daha fazla belirtiyor. Ancak sektör, ilerlemenin önünde engellerle de karşılaşıyor. Örneğin araştırma, enerji sektörünün yapay zekâ (AI) uzmanlığı eksikliğinin inovasyon yapma ve rekabetçi kalma kabiliyetlerini etkileyebileceğini söyleyenlerin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu da ortaya koyuyor.

 Güvenlik endişeleri gündemin ilk sırasında

Hem düzenleyici kurumlar hem de tüketiciler enerji şirketlerini yakından izlediklerinden araştırmaya katılan enerji yöneticileri düzenleyici yükümlülükler ve güvenlik endişelerini dijital dönüşümlerinin en önemli tetikleyicileri olarak görüyor. Ayrıca, daha güçlü veri gizliliği veya siber güvenliğin hayata geçirdikleri dijital dönüşüm projeleri üzerinde en etkili kullanıcı beklentileri olduğunu da söylüyorlar. Enerji yöneticilerinin yüzde 72’sine göre, siber güvenliği içeren dijital dönüşüm çalışmaları son 24 ayda kârlılığı ve performansı artırdı, bu oran tüm sektörlerin ortalamasından 12 puan daha fazla.

 İş güçlerinin oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarına güveniyorlar

Araştırmaya göre enerji sektörü stratejik teknoloji yatırımının gücüne inanıyor, ancak dijital dönüşüm hedeflerini hayata geçirebilecek yeteneklere erişmeye odaklanmaları gerekiyor. KPMG tarafından hazırlanan 2023 Küresel Enerji CEO Görünümü raporu, enerji şirketlerinin yüzde 52’sinin (2022’ye göre 7 puanlık bir artış) yeteneklerini geliştirmek için çalışanlarına daha fazla yatırım yapmak istediğini ortaya koyuyor. Enerji sektöründen katılımcıların çoğu, iş güçlerinin bugüne kadar oluşturulmasına yardımcı olan teknoloji altyapılarının kabiliyetlerine güveniyor ve bazı durumlarda bu güvenleri diğer sektörlerin de ortalamasını aşıyor.

“Sektör geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımlarını yapıyor”

KPMG Türkiye Enerji Sektörü Lideri Hakan Demirelli konuyla ilgili şunları söyledi: “Devam eden jeopolitik gerilimlerin, üretken yapay zekânın hızlı yükselişinin ve küresel ekonomik belirsizlik ortamının en çok etkilediği sektörden birisi enerji sektörü. Bu nedenle sektörde faaliyet gösteren şirketler geniş resmi göz önünde bulundurarak teknoloji yatırımları da yapmaya kararlı olduklarını bu anketimizde gösterdi. Bu yatırımlar, enerji şirketlerinin yenilikçi teknolojileri iyi bir şekilde kullanmasına olanak sağlıyor. Örneğin anketimiz enerji sektörünün, son 24 ayda şirketlerinin kârlılığını veya performansını artırmak için düşük kodlu/kodsuz platformları kullanma olasılığı en yüksek sektörlerden biri olduğunu ortaya çıkardı. Sektörün dijital dönüşüm projelerindeki başarısı ise doğru danışmanlık hizmetleri almaktan geçiyor. KPMG olarak biz de dijital dönüşüm alanındaki derin ve kapsamlı uzmanlığımız ile sektördeki şirketlerin uygun çözümleri başarılı bir şekilde kullanmalarına, inovasyonu artırmalarına ve daha geniş bir dijital dönüşüme başlamalarına yardımcı oluyoruz.”

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

TÜREB ve DEHUKAM ‘Deniz Üstü Rüzgar Mevzuatı İçin İş Birliği Protokolü’ne İmza Attı

Yayın tarihi:

-

Yazar

TÜREB ve DEHUKAM

 Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) ve Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) arasında ‘Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Mevzuat Çalışmaları alanında İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

3 Nisan’da DEHUKAM’ın Ankara’daki merkezinde düzenlenen imza törenine TÜREB Başkanı İbrahim Erden, DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel, DEHUKAM Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara, TÜREB Deniz Üstü Rüzgar Enerjisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ufuk Yaman ve her iki kurumun üst düzey temsilcileri katıldı.

Türkiye rüzgar sektörünün çatı kuruluşu TÜREB ile deniz hukuku ve siyaseti alanlarında ülkemizin uzman kurumlarının başında gelen DEHUKAM arasında bir iş birliği protokolü imzalandı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden ile DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel ve DEHUKAM Müdürü Mustafa Başkara’nın imzaladığı protokol ile her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmaları bağlamında mevzuat ve hukuki alanlarda karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulacak ve çeşitli ortak proje çalışmaları yürütülecek.

TÜREB ve DEHUKAM 2TÜREB Başkanı İbrahim Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında sektörün ihtiyaç duyacağı düzenlemeleri en verimli şekilde yapma hedefiyle oluşturdukları protokol hakkında şunları söyledi: “TÜREB 32 yıl önce Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de rüzgarla ilgili yatırımların artması, insan kaynağının geliştirilmesi ve bu alanda bilgi birikimi sağlanması amacıyla kuruldu. Tabi o zaman daha dünya genelinde de henüz ticari deniz üstü uygulamaları yoktu. Danimarka’da bile ilk ticari tesisler 2000’li yılların başında hayata geçirilmeye başlandı ve özellikle 2010 sonrası yükselen bir ivmeyle deniz üstü yatırımları artmaya devam ediyor. Ülkemizin uzun ve orta vadeli stratejik enerji planlaması kapsamında deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerini de içeren ‘Türkiye Ulusal Enerji Planı’nın 2023 yılı Ocak ayında açıklanmasıyla paralel olarak bizim de TÜREB olarak bu alandaki yoğun çalışmalarımız başladı. Biliyorsunuz 2035 yılında 5 GW’lık bir deniz üstü rüzgar santralı hedefimiz var. Biz de bu hedef doğrultusunda paydaşlarımızla birlikte Türkiye’de deniz üstü rüzgar alanında da sağlıklı bir mevzuat altyapısını oluşturmak, güçlü bir ekosistem geliştirmek ve bilgi birikimi sağlamak adına iş birlikleri gerekiyor. DEHUKAM bu açıdan devletimizin ve akademinin deniz hukuku ve siyaseti alanında kritik birimlerini bünyesinde bulunduran çok değerli bir kurumumuz ve paydaşımız.  Dolayısıyla, bugün DEHUKAM’la imzaladığımız protokole TÜREB olarak büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri iş birlikleri sayesinde bu alanda ulusal ve uluslararası iş birliği imkanlarının genişleyeceğine, bilgi birikiminin artacağına ve böylece yatırımların ve sanayinin gelişeceğine inanıyoruz; bu vesileyle de DEHUKAM yönetimine iş birliğinin başlangıcı vesilesiyle teşekkür ediyoruz.”

DEHUKAM’ın özellikle deniz hukuku alanında çalışan ve araştırmacı yetiştirmeye odaklanan bir kurum olduğunun altını çizen DEHUKAM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Önel de “TÜREB zaten kuruluş amacı dolayısıyla güçlü bir sektörel erişime ve ilgili araştırma altyapısına sahip. Yıllar önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, özel sektör ve akademinin vizyonu sayesinde kurulmuş bu birliğin deniz üstü alanında da çalışmasını destekliyoruz. Biz de DEHUKAM olarak denizin dokunduğu her yerde olmak istiyoruz. TÜREB Yönetimi de bu amaçla bizimle bağlantıya geçti. DEHUKAM yönetimi olarak iş birliği ile ortak çalışmaların ülkemize ve deniz üstü rüzgar alanındaki hedeflerimize yarar sağlayacağı düşüncesiyle her iki kurum arasında deniz üstü rüzgar alanında karşılıklı bilgi alışverişi yaparak birlik ve beraberlik içerisinde çalışmayı hedefliyoruz. Protokolle deniz üstü rüzgâr enerjisi faaliyetlerinde hukuki altyapıya yönelik eğitim konularında TÜREB’e destek olarak ülkemizin bu alandaki ihtiyacını verimli bir şekilde karşılayacak çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Devamını oku

Bilgi Kaynakları

Rüzgar enerjisi 2023’te kritik eşikleri aşarak rekorlar kırıyor; GWEC, büyüme tahminini revize ediyor

Yayın tarihi:

-

Yazar

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC)

Bir önceki yıla kıyasla yaklaşık %50’lik bir artış yakalayan yenilenebilir enerji kaynakları, 510 GW’lık yeni kurulumla 2023 yılında rekor kırıyor. 40 yıllık birikimin ardından 1 TW kurulu güce 2023 yılında ulaşan küresel rüzgar enerjisi, 2023’te bir önceki yıla göre %50’lik bir artışla rekorlar kırarak kapasitesine 106 GW kara rüzgarı ve 10,8 GW deniz üstü rüzgar kurulumu ekliyor. Bugün 2024 Küresel Rüzgar Raporu’nu paylaşan Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), 2024-2030 büyüme tahminini (1210GW) %10 yukarı yönlü revize ediyor. 2030 hedefleri için yıllık rüzgar enerjisi kurulumlarının 10 yıl içinde mevcut 117 GW seviyesinden en az 320 GW’a çıkarak 3 kattan fazla artması gerektiğini açıklayan GWEC, konuyla ilgili atılması gereken adımlara raporda detaylı bir şekilde yer veriyor:

GWEC GLOBAL WIND REPORT 2024

Devamını oku

Trendler