Genel

Türk karasularında 2 milyar dolarlık rüzgâr santrali

Yayın tarihi:

-

YEKA offshore rüzgâr enerjisi santralinin değişen teknoloji maliyetlerine bağlı olarak 2 ila 3 milyar dolar arasında bir yatırım hacmi oluşturması bekleniyor.

Türkiye’de kurulacak ve dünyanın en büyük deniz üstü (offshore) rüzgâr enerji santrali olma özelliğini taşıyacak yatırımın değişen teknolojilere bağlı olarak 2 ila 3 milyar dolar arasında bir rakama mal olması öngörülürken, tesisten ilk elektrik üretimi için takvimler 2023’ü gösteriyor.

Anadolu Ajansı’nın aktardığı bilgilere göre, “Offshore Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) Rüzgâr Enerjisi Santrali” şartnamesi kapsamında, santral ihalesi için son başvurular 23 Ekim 2018 günü saat 12.00’ye kadar alınacak. Başvuruların incelenmesinin ardından kesin tarihin açıklanacağı ihalede, yatırımcılar kilovatsaat başına tavan fiyat olarak belirlenen 8 dolar/cent üzerinden açık eksiltme usulüyle yarışacak.

Açık eksiltme usulüne göre kilovatsaat başı en düşük teklifi veren yatırımcı veya konsorsiyum, söz konusu fiyat üzerinden 50 teravatsaatlik üretimi için enerji satış sözleşmesi imzalayacak.

Kazanan yatırımcının maksimum bin 200 megavat kapasiteyle kuracağı offshore santral için Saros (Edirne-Enez, Keşan), Gelibolu-Şarköy (Çanakkale-Tekirdağ) ve Kıyıköy’ün (Kırklareli-Vize) Türk karasuları içerisindeki alanları aday bölgeler arasında yer alıyor. Yatırımcı, ölçümlerini ve gerekli çalışmaları yaptırmış olmak şartıyla bu bölgelerden ikisini seçerek en fazla bin 200 megavatlık kapasite kurulumu hakkı kazanıyor. İhaleyi kazanan yatırımcının kapasiteyi aşamalı olarak kullanması halinde en az 840 megavatlık kısmı öncelikli olarak devreye alması gerekiyor.

Yatırımcı, geriye kalan bağlantı kapasitesi hakkını YEKA ilan edilmiş olmak kaydıyla ihale sonrasında imzalanacak sözleşme tarihinden itibaren 42 ay içerisinde Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’ne yazılı olarak bildirmek ve yine sözleşme tarihinden itibaren 72 ay içerisinde kurulumu tamamlayarak işletmeye almak kaydıyla kullanabiliyor.

 Ayrı önlisans başvurusu

Öte yandan, bin 200 megavatın aşamalı olarak kurulması halinde zorunlu olan 840 megavat ile kalan kapasite için ayrı ayrı önlisans başvurularında bulunulması gerekiyor. Yatırımcı kalan kapasitenin kullanımına ilişkin 42 ay içerisinde gerekli bildirimi yapmaması veya 72 ay içinde işletmeye almaması halinde, 840 megavat haricindeki kapasitenin kullanım hakkını da kaybediyor.

Böylece, yatırımcı bin 200 megavatlık kapasiteyi tek seferde de kurabilirken, sözleşme imza tarihini takip eden 60 ay içerisinde santralin devreye alınması gerektiği için deniz rüzgârından ilk elektrik üretimi için takvimler 2023’ü gösteriyor.

Offshore YEKA kapsamında verilecek lisans süresi 30 yıl olarak belirlenirken, kapasitenin aşamalı kurulması halinde de 840 megavat dışında kalan kısım için de ilk verilen lisans süresi geçerli oluyor.

 Akdeniz Bölgesi’nin de ilk offshore santrali olabilir

Son dönemde maliyetleri hızla düşen türbin fiyatlarına bağlı olarak, bin 200 megavatlık offshore YEKA projesiyle Türkiye’nin denizlerinde 2 ila 3 milyar dolar arasında değişen yatırım hacminin ortaya çıkacağı hesaplanıyor.

Dünyanın en büyüğü olacak offshore rüzgâr enerjisi santralinin, Türkiye gibi Akdeniz Bölgesi’nin de bu teknolojideki ilk santrali olacağı öngörülüyor.

Türkiye’nin kara sularında 50 metreye kadar derinlikte kurulacak rüzgâr türbinlerinde daha önceki YEKA projelerinde olduğu gibi yüzde 60 yerli ekipman üretim şartı aranırken, yüzde 80 Türk mühendis istihdam edilmesi şartı bulunuyor. Kurulacak her bir türbinin kapasitesinin ise en az 6 megavat olması gerekiyor.

Lojistikten kablo üretimi ve sanayinin farklı iş kollarına kadar birçok sektöre katkı yapması beklenen offshore rüzgâr enerjisi santralinde platform ve trafo yapılarının tamamen yerli olması gerekiyor. Akdeniz’de offshore alanında başka potansiyel de olduğu için, YEKA ihalesine yerli sanayinin entegre edilmesi ve bu alanda yetkinlik kazanması amaçlanıyor.

 Rüzgârın bir “üst ligi”

Türkiye’de ilk defa yapılacak offshore rüzgâr enerjisi santraliyle özellikle Trakya bölgesindeki yüksek enerji ihtiyacını karşılamak için kara arazisi kullanımına gerek kalmadan “tüketim noktasında üretim yapabilme” imkânı doğmuş olacak.

Türkiye’nin mühendislik çalışmalarında denizlerini daha etkin kullanacağı proje kapsamında yatırımcının yapacağı çalışmalarda kalifiye insan gücü yetiştirmek için “iş başı eğitim” uygulanacak. Yetiştirilen personel petrol ve gaz arama platformları ile sismik çalışmalar dahil olmak üzere hem ulusal hem de uluslararası deniz üstü platformlarda yetkinlik kazanacak.

Kara rüzgâr santralleriyle teknolojisi aynı olmasına rağmen, kullanılan ekipmanların hem malzeme hem de tasarım tekniği açısından deniz rüzgârına dayanıklı olması gerektiği için, offshore santraller “rüzgârın bir üst ligi” olarak nitelendiriliyor.

Dün itibariyle satışa çıkan şartnamenin hazırlık sürecinden itibaren dünyanın önde gelen firmalarının projeyle ilgilendiği öğrenilirken, ABD, Kanada, Tayland, Birleşik Krallık, Belçika ve Kuzey Denizi’nde yoğunlaşan offshore rüzgâr santrali yatırımlarına bakıldığında, Türkiye’nin küresel piyasalarla entegre bir şekilde ve doğru bir zamanda bu adımı attığı belirtiliyor. (Kaynak: aa.com.tr)

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trendler

Exit mobile version