Genel

Karbon nötr olma yolunda Türkiye’nin kalkanı: Rüzgar enerjisi

Yayın tarihi:

-

Küresel iklim krizinin artan etkileri her geçen gün daha da fazla derinleşirken, Türkiye’nin de taraf olduğu Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Anlaşması ile ülkeler, karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor. 2015 yılında 195 ülkenin taraf olarak kabul ettiği Paris İklim Anlaşması ile dünya genelinde karbon salımının 2030’a kadar yüzde 50 azaltılması, 2050’yılına kadar ise sıfıra indirilmesi bekleniyor. Bu konuda açıklanan raporlar ülkelerin yavaş kaldığını vurgulasa da küresel ölçekte yaşanan enerji kriziyle önemi daha da anlaşılan yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımlar artışı sürdürüyor.

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda 217 yeni karar alan Türkiye, temiz bir gelecek için attığı kararlı adımları hızlandırırken, diğer yandan tükenen geleneksel enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltıyor. Yenilenebilir enerji kurulu gücündeki artışla temiz enerji iddiasını her geçen gün güçlendiren Türkiye’nin temiz enerji haritasında; İzmir rüzgar, Konya güneş, Aydın jeotermal, Şanlıurfa hidroelektrik ve İstanbul biyokütle kapasitesiyle dikkat çekiyor. Son 10 yılda çok ciddi yatırımlarla yenilenebilir enerji alanındaki kurulu güçte Avrupa’da 7’nci olan Türkiye, dünyada ise 13’ncü sırada yer alıyor.

Çeşitli kuruluşların araştırmalarına göre, 1 Megawat rüzgar enerjisi yılda 1,500 ton karbondioksit, 6,5 ton sülfürdioksit ve 3,2 ton nitrojen oksit salımını engelliyor. Uzmanlar gelecekte karbon emisyonunun azaltılmasında en güçlü silah olarak rüzgar enerjisinin olacağını açıklarken Türkiye, rüzgarda hayata geçirilen yatırımlarla rüzgar ülkesi olma yolunda ilerliyor. Yenilenebilir enerji kurulu gücü içinde hidroelektrikten sonra en yüksek kapasiteyi rüzgar enerjisinin oluşturduğu ülkemizde kurulu güç 11.101,82 MWm’ye ulaşırken, TÜREB verilerine göre 2021 yılında elektrik üretiminin yüzde 9.84’ü bu kapasite ile gerçekleştirildi. Son 10 yılda 10 kat büyüyerek; işletmedeki rüzgar enerjisi santrali sayısının 273, kurulu türbin sayısının 3.983’ ulaştığı ülkemizde; 803 MWm gücündeki 20 adet rüzgar enerjisi santralinin inşası ise devam ediyor.

Öte yandan Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe, deniz üstü rüzgar enerjisi (offshore) hareketliliği yaşanıyor. Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) yayımladığı Küresel Rüzgar Raporu 2022’de Türkiye’nin en yüksek deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip 4 ülke arasında yer aldığını açıklarken, Türkiye’nin offshore potansiyeline dikkat çekiyor.

Ülkemiz; rüzgar enerjisinde hayata geçirilen yatırımlar, sektördeki çatı kuruluşların faaliyetleri, gelişen teknoloji ile erişilebilir hale gelen offshore potansiyeli gibi etkenleri değerlendirerek, karbon nötr hedeflerine zamanında ulaşmayı hedefliyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trendler

Exit mobile version