Bilgi Kaynakları

Dünyanın sayılı potansiyelleri arasında gösterilen Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisi, hedef bekliyor

Yayın tarihi:

-

Uzmanlar deniz üstü rüzgar enerjisinin 2026 yılına kadar 3 kattan fazla artacağını tahmin ediyor. Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC), Türkiye’nin en yüksek deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip 4 ülke arasında yer aldığını açıklıyor. Türkiye’nin bu potansiyeline yatırımların yapılması, geliştirilmesi, denizcilik ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi ve iş birliklerinin koordine edilmesi amacıyla kurulan DÜRED’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı Veli Bilgihan Yaşacan, deniz üstü RES konusunda yatırımcıların öngörü yapabilmeleri için Türkiye’nin çok acil bir şekilde hedef açıklaması gerektiğini dile getiriyor. Sektör, Türkiye’de düzenlenecek ve bölgede ilk olma özelliğine sahip Marentech Expo Fuarı’nı, bu konuları gündeme getirmek için bekliyor.

 

Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeli, sektörün geleceği, dünya genelindeki yatırımların son durumu ve sektörün beklentileri üzerine röportaj gerçekleştirdiğimiz Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği’nin (DÜRED) kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı Veli Bilgihan Yaşacan, “Sadece ülkemiz değil, civar ülkelerdeki potansiyeli de düşündüğümüzde ülkemiz; denizcilik, liman, tersane, deniz inşaatı ve ekipman tedarik üretiminde bölgenin lider ülkesi olma potansiyelini değerlendirmeli” diyor. Deniz üstü RES konusunda yatırımcıların, potansiyel yerel müteahhit ve tedarikçilerin öngörü yapabilmeleri için Türkiye’nin çok acil bir şekilde en azından bir hedef açıklaması gerektiğine vurgu yapan Yaşacan, Marentech Expo Fuarı’nın bu konuların tartışılması açısından oldukça önemli olacağını söylüyor.

Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği hakkında genel bir bilgilendirme yapar mısınız? 

Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED), Türkiye’de deniz üstü rüzgar santrali yatırımlarının yapılması, geliştirilmesi, denizcilik ve enerji sektörünün bir araya getirilmesi, iş birliklerinin koordine edilmesi amacıyla kurulmuştur. DÜRED, deniz üstü rüzgar enerjisi ile ilgili sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, kamu kurumları ve üniversiteleri aktif olarak dernek faaliyetlerinde kullanarak farkındalık yaratılmasıdır. Bu kapsamdaki aktif çalışmalarımız sonucu, derneğimiz DRES teknolojisi geliştirme konunda EU fonlarından faydalanmaya hak kazanmıştır. Ülkemizin deniz üstü rüzgar enerji kaynakları alanında mevcut potansiyelini ortaya koymak, deniz üstü rüzgar enerji kullanımı ve sanayisinin gelişimini sağlamak, gelişmesi ve mevzuatın oluşturulmasında katkıda bulunmak derneğimizin ana hedeflerdendir.

GWEC yayımladığı Küresel Rüzgar Raporu 2022’de Türkiye’nin en yüksek deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip 4 ülke arasında yer aldığını açıkladı. Bu alana odaklanan bir dernek olarak Türkiye’nin offshore potansiyelini değerlendirir misiniz? 

Bu potansiyel sadece yatırım değil; denizcilik, tersane, liman, deniz inşaatları ve ekipman tedariki konusunda fırsatlar barındırmaktadır. 

Deniz üstü santrallerin avantajları nelerdir? Bu avantajları hem enerji üretimi hem de bağlantılı sektörler, istihdam potansiyeli, yatırım avantajları gibi iki başlık halinde değerlendirebilir misiniz?

Sadece ülkemiz değil, civar ülkelerdeki potansiyeli de düşündüğümüzde ülkemiz; denizcilik, liman, tersane, deniz inşaatı ve ekipman tedarik üretiminde bölgenin lider ülkesi olma potansiyelini değerlendirmelidir. Derneğimizin ana faaliyet amaçlarından biri de bu konudur. Denizde rüzgar potansiyeli ve rüzgar kalitesi doğanın gereği karaya göre çok daha yüksektir. Bu yüzdendir ki deniz üstü rüzgar türbinleri karasal türbinlere göre yaklaşık olarak 3 kat daha büyüktür. Nakliye sınırının olmaması da buna etkendir. 

Türkiye’nin bu potansiyelinde İzmir’in adı ön plana çıkıyor. İzmir, deniz üstü rüzgar enerjisinde ne gibi avantajlar barındırıyor?

İzmir karasal rüzgar santrallerinin doğal olarak ekipman ve servis tedarikçisi durumundadır. Bu tecrübeyi denizcilik sektörü ile birleştirip yepyeni istihdam ve iş alanları yaratmada İzmir sektörel olarak önemli bir alanı dolduracaktır.

Ülkelerin karbon nötr taahhütleri, yaşanan enerji krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı ile önemi her geçen gün artan yenilenebilir enerji içerisinde, offshore’nin potansiyeli ve geleceğini yorumlayabilir misiniz? 

Ukrayna ve Rusya, Karadeniz’de deniz üstü RES konusunda ironik olarak oldukça fazla bir potansiyele sahip ülkelerdir. Buradaki potansiyelin yeşil hidrojen üretiminde değerlendirilmesi söz konusu olacaktır. Dünyadaki eğilimler de bu yöndedir. DRES bazlı hidrojen üretimi sayesinde petrol ve doğal gaza olan bağımlılığın kademeli olarak azalması öngörülmektedir. 

Deniz üstü rüzgar enerjisindeki yatırımlar veya yatırım çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dünyada oldukça fazla yatırım söz konusu. 

Civar ülkelerin DRES 2030 kapasite projeksiyonu

 

Ülkelerin DRES 2030 kapasite projeksiyonu

Bu alanda 1MW’lık yatırımı 3 milyon Euro olarak alırsak, trilyon dolarlara kadar ulaşan yatırımlardan bahsetmekteyiz. Son yıllarda yüzer RES teknolojisi de çok hızla ilerlemektedir. Bu sayede 50-100 metre olan geleneksel kazık tipi türbinler, yüzer temeller sayesinde 2000 metrelere kadar gidebilecektir. Bu da yüzlerce GW’lık rüzgar potansiyelini tüm dünyada ve bölgemizde ortaya çıkaracaktır. 

Rüzgâr enerjisindeki kurulu gücü 11 GW’ı aşan Türkiye’nin, bu potansiyelini rakamsal verilerle ele alırsak çıkan tabloyu yorumlar mısınız?

Dünya bankası verilerine göre ülkemiz 63 GW yüzer RES ve 12 GW’lık sabit temelli RES potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel günümüz enerji kıtlığında mutlaka değerlendirilmelidir. En azından yüzer temel, denizaltı kablolama gibi deniz inşaatları konusunda mutlaka taahhüt ve tedarikçi olarak sektörde firmalarımızı yetiştirmeliyiz. 

Sektörün sorunları, önemli gündem maddeleri neler? Bu sorunların çözümü için önerileriniz var mı?

Ülkemiz çok acil bir şekilde deniz üstü RES konusunda en azından bir hedef açıklamalıdır. Bu yatırımcıların ve potansiyel yerel müteahhit ve tedarikçilerin öngörü yapabilmeleri açısından oldukça önemlidir. 

Dernek olarak desteklediğimiz, ülkemizde düzenlenen ve bölgemizde ilk olan Marentech Expo Fuarı’nın, bu konuların tartışılması konusunda oldukça önemli olacağını düşünüyoruz. 

DRES bazlı yeşil hidrojen üretimi konusu büyük bir potansiyel barındırmaktadır. Dünyada yavaş yavaş uygulamaya geçen enerji adası uygulamaları geleceğin enerji kıtlığı sorunlarına alternatif çözüm potansiyeli içermektedir. Ülkemizin insan kaynağı konusunda herhangi bir problemi yoktur. Yeter ki bu kaynağı değerlendirme konusunda bir irade ortaya koyalım. 

Veli Bilgihan Yaşacan kimdir?

ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nden 2001 yılında mezun olan Veli Bilgihan Yaşacan, enerji sektöründeki 18 yıla yaklaşan profesyonel kariyerinde Gama Power Systems Inc. ve Siemens Wind Power gibi firmalarda çalıştı. Yaklaşık 4 yıldır Kuzey Brokerlik firmasında enerji ve mühendislik sigortaları konusunda çalışan Yaşacan, aynı zamanda kurucu üyesi olduğu Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de yürütüyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trendler

Exit mobile version