Yenilenebilir enerjinin yarattığı istihdam 11,5 milyona ulaştı

Yayın tarihi:

-

IRENA’nın her yıl kamuoyuna sunduğu istihdam analizi, yenilenebilir enerjinin yarattığı işlerin uzun vadede arttığını gösteriyor. COVID-19 döneminde istihdamdaki artışın sürekliliğini sağlamak için politikaların güçlendirilmesi gerekiyor.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (International Renewable Energy Agency, IRENA) tarafından bugün yayınlanan analiz, yenilenebilir enerjinin dünya çapında yarattığı istihdam yoluyla sağlanan sosyo-ekonomik faydaların devam ettiğini ortaya koyuyor. Yenilenebilir Enerji ve İstihdam – Yıllık Değerlendirme Raporu’nun yedinci baskısı, sektörün yarattığı istihdamın geçtiğimiz yıl küresel ölçekte 11,5 milyona ulaştığını gösteriyor. Yeni iş yaratma açısından lider olan fotovoltaik güneş PV teknolojisi, yenilenebilir enerji sektöründe istihdam edilen toplam sayının üçte birine denk gelen 3,8 milyon yeni iş yaratıyor.

IRENA’nın Genel Direktörü Francesco La Camera, “Yenilenebilir enerji teknolojilerini benimsemek hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin enerji pazarında istihdam yaratıyor ve yerel ölçekteki geliri artırıyor. Günümüzde yenilenebilir enerjinin ölçeklendirilmesine liderlik eden ülke sayısı birkaç adetle sınırlı olsa da, tüm ülkeler, yenilenebilir enerji potansiyelini hayata geçirebilir, sanayi sektörünün gelişmesi ve yerel kapasitenin artırılması amacıyla adım atabilir ve çalışanları eğitebilir,” diyor.

Yeni rapor, geçtiğimiz yıl yenilenebilir enerji sektörü tarafından sağlanan istihdamın yüzde 65’inin kaydedildiği Asya’nın, yenilenebilir enerji pazarındaki lider statüsünü koruduğunu ortaya koyuyor. Biyoyakıt sektöründe istihdam edilen kişi sayısı, fotovoltaik güneşi takiben, küresel ölçekte 2,5 milyona ulaşıyor. Bu işlerin büyük bölümü tarımsal tedarik zincirinde, özellikle yoğun emek kullanılan faaliyetlerin gerçekleştiği Brezilya, Kolombiya, Malezya, Filipinler ve Tayland gibi ülkelerde yaratılıyor. Yenilenebilir enerji sektöründeki diğer büyük işverenler, 2 milyon istihdam yaratan hidroelektrik enerji ve 1,2 milyon kişiye iş sağlayan rüzgâr enerjisi olarak belirtiliyor.

Yenilenebilir enerjinin sağladığı istihdamın, fosil yakıt sektörünün sağladığından daha kapsayıcı olduğu belirtiliyor ve cinsiyetler arası dengenin yenilenebilir enerji sektöründe daha iyi gözetildiği görülüyor. Rapor, fosil yakıt sektörlerinde istihdam edilen kişilerin yüzde 21’inin kadın olduğunu belirtirken, yenilenebilir enerji sektöründe istihdam edilen kişilerin yüzde 32’sinin kadın olduğunu ortaya koyuyor.

Kesin bir sayı vermenin zor olduğu ve ölçeği henüz küçük olan şebeke dışı yenilenebilir enerji teknolojilerinin yarattığı istihdam potansiyelinin de arttığı gösteriliyor. Bu teknolojiler arasında güneş enerjisi teknolojisi öne çıkıyor. Dağıtık yenilenebilir enerji sistemleri, kırsal kesimlerde verimli şekilde kullanılabiliyor. İstihdamdaki çarpan etkisi, tarım ve gıda işleme sektörü, sağlık hizmetleri, iletişim ve yerel ticarette görülüyor.

Yenilenebilir enerjinin yarattığı istihdamdaki artışın sürekliliğini korumak için eğitim ve teknik beceri kazanımı, işgücü piyasasına yapılan müdahaleler ve yerel ölçekte kapasite artırımını destekleyen sanayi politikalarını içeren kapsamlı politikalar gerekiyor.

Yenilenebilir Enerji ve İstihdam Raporu’nun 2020 yılı baskısı, işçilerin eğitim ve teknik beceri kazanımını desteklemek kapsamındaki umut verici girişimleri vurguluyor. Bu girişimler arasında, mesleki eğitim, müfredat oluşturma, eğitmenlerin eğitimi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı, yenilikçi kamu-özel sektör işbirliklerinin teşvik edilmesi ve kadınlar gibi toplumsal temsiliyetin sınırlı olduğu kesimlerin işe alınması öne çıkıyor.

Karar vericiler, geçim kaynaklarını kaybetmiş ya da kaybetme riski taşıyan fosil yakıt sektöründe istihdam edilen kişilerin yeni beceriler kazanmasına öncelik vermelidir. Bu kesimin birçoğunun, temiz enerji endüstrisine katkı sağlayacak önemli becerileri ve uzmanlığı bulunuyor.

Dünya, yeni yenilenebilir enerji istihdamında cesaret verici bir büyümeye tanıklık ediyor. Ancak enerji dönüşümünü hızlandıran kapsamlı bir politika çerçevesinin benimsenmesi durumunda, çok daha fazla istihdam sağlanması mümkün. Gelinen dönüm noktasında, bu doğrultuda hareket etmek hiçbir zaman bu kadar önem arz etmiyordu. Dünyanın COVID-19 salgınıyla mücadele ettiği bu günlerde, insanlık iklim değişikliği kaynaklı sorunlara çözüm bulunmadığı takdirde daha nelerle mücadele etmek zorunda kalacağını gösteren sinyaller alıyor. 

Dönüşümün sağlayacağı kazanımlar göz önünde bulundurulduğunda, farklı bir doğrultuda ilerlemenin ihtiyacı inkâr edilemeyecek hale geliyor. IRENA’nın kısa süre önce yayınlanan COVID Sonrası Toparlanma Sürecinde Gündemdeki Konular Raporu, iddialı bir teşvik programının, işlerin her zamanki şekliyle yürütüldüğü senaryoyla kıyaslandığında önümüzdeki üç yıl içinde yaklaşık 5,5 milyon daha fazla istihdam yaratabileceğini ortaya koymuştu. Bu ölçekte bir girişim, IRENA’nın Küresel Yenilenebilir Enerji Görünümü’nde 2050 yılı için yenilenebilir enerji sektöründe öngörülen 42 milyon istihdamın oluşturulmasına yönelik yol haritasıyla uyumlu şekilde hareket edilmesine olanak sağlıyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trendler

Exit mobile version