Connect with us

Genel

MİLRES kamuoyuna tanıtıldı

Yayın tarihi:

-

 

Sabancı Üniversitesi’nin Proje Yöneticisi ve Mekanik Sistemler sorumlusu olduğu Milli Rüzgar Enerji Sistemleri (MİLRES) projesi, düzenlenen bir toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı.

İstanbul Ulaşım AŞ’de gerçekleştirilen toplantıya Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Rektör Nihat Berker, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Dekanı Yusuf Menceloğlu, Araştırma ve Lisansüstü Politikalar Direktörü Volkan Özgüz’ün yanı sıra projenin diğer ortakları TUSAŞ/TAİ, İstanbul Ulaşım AŞ, TÜBİTAK MAM ve İTÜ’den yetkililer katıldı. Sabancı Üniversitesi MDBF Öğretim Üyesi ve MİLRES Proje Yöneticisi Mahmut Akşit yaptığı sunum ile MİLRES projesi hakkında bilgi verdi.

 

 

Prof. Dr. Akşit’in verdiği bilgiye göre, Temmuz 2011’de başlayan MİLRES Projesi, müşteri kurumu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olan ve TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projeleri Destekleme Programı (1007 Programı) tarafından tamamen yerli imkanlarla desteklenen, başladığı tarih itibariyle Cumhuriyet tarihinin en büyük bütçeli sivil Ar-Ge projesi. Proje için öngörülen bütçe 55 milyon TL. İlk aşama için TÜBİTAK tarafından 2 yıl ve 10 milyon TL onaylandı. Daha sonra süre eklenerek bütçe 11.5 milyon TL olarak revize edildi. Bu miktarın yaklaşık 3.832.469 TL’si Sabancı Üniversitesi’nin kullanımına tahsis edildi.

 

Proje ortakları ve görev paylaşımı şu şekilde: Sabancı Üniversitesi “Proje Yönetimi, Mekanik Sistemler” ana iş paketinden, TUSAŞ/TAİ “Türbin Kanatları” ana iş paketinden, İstanbul Ulaşım AŞ “Kontrol ve Elektronik Sistemler” ana iş paketinden, TÜBİTAK MAM “Generatör ve Elektrik Sistemleri”, İstanbul Teknik Üniversitesi ise “Rüzgar Analizi ve Yapı Sistemleri” ana iş paketinden sorumlu bulunuyor.

 

Projenin birinci aşamasında 9 değişik üniversiteden ve kurumdan 20’si Sabancı Üniversitesi’nden olmak üzere 98 araştırmacı ile 13’ü Sabancı Üniversitesi’nden olmak üzere 23 lisansüstü öğrenci görev alıyor. MİLRES Projesi’nde tüm bileşenlerin üretimi, montajları ve yer testleri tamamlanırken, Haziran ayı içerisinde saha kurulumu yani bir tane 500kW gücünde prototip türbin kurulumu yapılarak devreye alınacak. Projenin 2.ci aşamasında ise  2.5MW gücünde yine bir adet türbin kurulacak. Bu türbinler Terkos gölünün kıyısındaki İSKİ tesislerinin arazisine kurulacak ve bu tesisteki pompa istasyonunu besleyecek

 

 

Projede endüstriyel ölçekte 2,5 MG gücünde rüzgar türbinlerinin tamamen özgün ve yerli teknoloji ile geliştirilmesi ve prototipinin üretilmesi hedefleniyor.

 

Projeyle, tasarımı ve teknolojisi Türkiye’ye ait, özgün ve dünya standartlarında rekabetçi bir rüzgar sanayinin kurulması için gereken altyapıyı oluşturmak, uzun dönemde toplam 40 gigavat rüzgar enerjisi kapasitesi kurulumu için yurt dışına çıkması beklenen toplam 40 milyar Dolar civarındaki kaynağın yüzde 25’inin yerli türbin teknolojileri ile karşılanıp 10 milyar Dolar ulusal kaynağın yurt dışına çıkmasını önlemek, Türkiye’de rüzgar türbini alt sistemlerinin üretim ve test altyapısının geliştirilmesi, Türk sanayici ve işçilerine iş olanaklarının sağlanması, bu alanda iş gücünün de yetiştirilmesiyle, yerli üretimin canlandırılması ve benzer pazarlara ihracat potansiyelini değerlendirmek, rüzgar santralleri için; kule, kanat, jeneratör ve ilgili güç elektroniği sistemlerini geliştirmek amaçlanıyor.

 

Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık: “Rüzgar enerjisi, Türkiye’de hızla gelişen bir konu ama maalesef teknolojiyi tamamen ithal ediyoruz. Teknolojiyi üreten olmak Türkiye’nin en önemli hedeflerinden biri. Türkiye’nin en fazla ihtiyaç duyduğu alan olan enerjide özellikle dışa bağımlılığı azaltacak yatırımlar Türkiye için öncelikli stratejik yatırımlardır” dedi.  Türkiye’deki enerji ihtiyacının hızlı şekilde arttığına, ülkenin yenilenebilir enerji alanına yoğun yatırım yaptığına işaret eden Işık, “bu yüzden bu projeyi önemsiyoruz. Burada önemli olan üretilen prototipin yüzde 90’ından fazlasının yerli üretim olması” dedi.

 

Bakan Işık, bu teknolojinin yerlileşmesi ile yaklaşık 15 milyar dolarlık bir dövizin Türkiye’de kalmasının sağlanacağını dile getirerek, “proje ile doğrudan 100 bin kişilik, dolaylı olarak da 250 bin kişilik bir istihdam sağlanacak” diye konuştu.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da bugüne kadar yerlileşme ve yerli üretimle alakalı yaptıkları her protokolün faydalı sonuçlar getirdiğini belirterek, bunun Türkiye’nin sanayisi açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

 

Türkiye’nin dünyadan, enerji sektörünün de ekonomiden daha hızlı büyüdüğüne dikkati çeken Yıldız, “çünkü büyümek zorunda. Hal böyle olunca hem büyümenin, hem de değişimin doğru yönetilmesi lazım. Yerli kaynaklarımızdan, bunların yenilenebilir enerji kaynaklarımızdan yapılıyor olması lazım” dedi.

 

Bakan Yıldız, şu anda işletme halinde yaklaşık 4 bin megavatlık, inşa halinde ise 2 bin megavatlık rüzgar santrali bulunduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

 

“Bizim, işletme giderlerini düşürürken, yatırım maliyetlerini cari açığı olumsuz etkileyecek şekilde bir eylemde bulunmamamız lazım. Geçenlerde yatırımcımızın siyasi istikrara duyduğu güvenin, enerji sektör politika ve stratejilerine duyduğu güvenin bir eseri olarak rüzgarla alakalı 3 bin megavatlık arza çıktık, 43-44 bin megavatlık talep geldi. Bu hem ülkemizin siyasi istikrarına, hem de enerji sektörüyle alakalı yapılanmaya çok önemli bir destek anlamına geliyor. İş bununla bitmeyecek bu gelişecek, büyüyecek.”

 

Hem özel sektörün, hem de akademisyenlerin bu pazarın yerli kaynaklarla doldurulmasına mutlaka katkıda bulunmaları gerektiğini vurgulayan Yıldız, “bir traktör yaklaşık 5 bin parçadan, binek araba 10 bin 200 civarında parçadan, nükleer güç santrali ise 515 bin parçadan oluşuyor. Bunların hepsini biz yapacağız. İsterse 10 yıl, isterse 20 yıl sürsün ama sonuçta bir genç kardeşim bizim yaşlarımıza geldiğinde artık bütün bunların hepsi yerli kaynaklardan yapılmış olacak” diye konuştu.

Devamını oku
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

ENERCON ve Enerjisa Üretim, YEKA-2’nin ikinci aşaması için türbin anlaşması imzaladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Enercon ve Enerjisa Üretim, WindEurope Bilbao etkinliğinde YEKA-2 projeleri kapsamında 250 MW’lık türbin sevkiyat sözleşmesi imzaladı. 750 MW’lık türbin teslimat anlaşmalarının başarılı bir şekilde yerine getirilmesinin ardından imzalanan anlaşma ile 1.000 MW’lık projenin tamamlanması için önemli bir adım atıldı. 250 MW kapasite için imzalanan anlaşma kapsamında, 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 Rüzgar Türbini teslim edilecek.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün önde gelen şirketlerinden ENERCON ve Enerjisa Üretim, İspanya’nın Bilbao kentinde düzenlenen WindEurope etkinliğinde Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen imza töreninde, YEKA-2 projesi kapsamında iş birliklerine devam ettiklerini duyurdu. 20 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde; ENERCON CEO’su Udo Bauer, ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, Enerjisa Üretim Satın Alma Genel Müdür Yardımcısı Aziz Ünal ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı İbrahim Erden de yer aldı.

Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün öncü firmaları olarak, yaptıkları iş birliği ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine önemli katkılarda bulunan Enercon ve Enerjisa Üretim, bu katkıyı sürdürmeye devam ediyor. 2022’nin Ekim ayında gerçekleştirdikleri stratejik bir anlaşma ile YEKA-2 Projesi’nde toplam 1000 MW’lık bir kapasite için çerçeve anlaşması imzalayan şirketlerin bu projesi, Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisinin sürdürülebilir geleceği için önemli bir adımı temsil ediyor. İlk fazda başarıyla tamamlanan 750 MW’lık türbin sevkiyat anlaşmalarının ardından, bugün geriye kalan 250 MW’lık kapasite için 60 adet Enercon E-138 EP3 E2 rüzgar türbini içeren sevkiyat anlaşması ile projenin tamamlanmasına bir adım daha yaklaşılarak, toplam 1000 MW’lık kapasite için türbin üretimine yeşil ışık yakılmış oluyor. Bu gelişme, YEKA 2 Projesi’nin başarılı bir şekilde ilerlediğini gösterirken, Türkiye temiz enerji hedeflerine ulaşma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor.

Törende konuşan ENERCON CCO’su Uli Schulze Südhoff, şunları söylüyor: “Türkiye, rüzgar türbinlerinin üretimi, satışı, kurulumu ve servisi açısından ENERCON için odak pazar olmaya devam ediyor. Büyük perspektifler sunuyor ve yetkili makamlar tarafından muazzam bir destek alıyoruz. Ülkenin yenilenebilir enerjinin ve özellikle de kara rüzgârının yaygınlaştırılması konusunda net bir kararlılığı var. Türkiye’deki sahalarda son derece güvenilir olduğu kanıtlanmış, sınıfının en iyisi rüzgar türbini teknolojisini sağlayarak müşterimiz Enerjisa Üretim ile birlikte Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki hedeflerini desteklemekten memnuniyet duyuyoruz. Enerjisa Üretim’e güvenleri için teşekkür ediyor ve verimli iş birliğimizi sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.”

ENERCON Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Arif Günyar, yapılan anlaşma ve projenin önemine dair şu açıklamalarda bulunuyor: “ENERCON olarak, partnerimiz Enerjisa Üretim ile 2022 yılında Avrupa’da tek kalemde imzalanan en büyük 1000 MW ilk çerçeve anlaşmasını gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. YEKA II ihalesinin getirdiği derin yerlilik kapsamlarına uygun olarak, yerli aksam ile gerçekleşecek olan projelerimiz, mevcut yerli üretim ve sanayinin devam etmesi ve derinleştirilmesi açısından önemli bir mihenk taşı olmuştur.”

Enerjisa Üretim Rüzgâr Santralleri Yatırımlar Genel Müdür Yardımcısı Ezgi Deniz Katmer, “1.000 MW YEKA 2 Projesi, Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörüne tarihi bir yatırımdır. ENERCON iş birliğiyle önümüzdeki dönemde Türkiye’de kurulacak her üç rüzgar türbininden biri Enerjisa Üretim imzasını taşıyacak ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarına yön verecek” diyor.

İlk YEKA projesi Akköy RES’in devreye alınması

İlk faz için rüzgar türbinlerinin üretimi devam ederken ENERCON, Aydın’ın Didim ilçesindeki 25,2 MW kapasiteli 6 adet E-138 EP3 E2 türbininden oluşan ilk YEKA projesi Akköy Rüzgar Santrali’ni 2023 yılı sonunda devreye alarak YEKA 2 yolculuğuna başarılı bir başlangıç yapıyor. ENERCON Bölge Başkanı Arif Günyar, şunları ekliyor: “Projelerin başarılı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkıda bulunan tüm ekiplerimize, tedarikçilerimize ve alt yüklenicilerimize minnettarız. Enerjisa Üretim ile birlikte ENERCON ekipleri de projelerin başarıyla hayata geçirilmesi için yoğun çaba ve hazırlıklarını sürdürüyor.”

Devamını oku

Genel

WindEurope Bilbao hızlı başladı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin geniş bir heyetle katıldığı WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği, 20 Mart’ta Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacıları arasında olduğu özel ‘Bakanlar Oturumu’ ile başladı. TÜREB Standı’nın açılışını da yapan Dönmez, standı ziyaretinde katılımcı şirketlerin üst düzey yöneticilerinden fuar temaslarına ve sektöre dair görüşlerini aldı.

WindEurope CEO’su Giles Dickson’ın modere ettiği ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de konuşmacı olarak yer aldığı Bakanlar Oturumu yoğun ilgiyle takip edildi. Oturumun diğer konuşmacıları Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Philipp Nimmermann, Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Alexandra Sdoukou, Moldova Enerji Bakan Yardımcısı Carolina Novac, Siemens Gamesa Renewable Energy CEO’su Jochen Eickholt, RWE Onshore Wind/PV Europe & Australia CEO’su Katja Wünschel, Iberdrola Renewables Yönetici Direktörü Xabier Viteri Solaun ve EDPR Avrupa ve Latin Amerika CEO’su Duarte Bello oldu.

Oturum sonrasında TÜREB Başkanı İbrahim Erden ve Enerji İşleri Genel Müdürü Ahmet Özkaya ile birlikte ‘Türkiye Pavilyonu’ olarak da kabul edilen TÜREB Standı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Yardımcısı Dönmez, fuara katılan Türk şirketlerin temsilcilerinden fuardaki temas programları hakkında bilgi aldı. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, Türkiye’yi böyle bir etkinlikte üst düzeyde temsil ediyor olmaktan memnun olduklarını belirterek fuar süresince düzenleyecekleri teknik ziyaretler ve gerçekleştirecekleri temaslarla sektörün büyümesine katkı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

Devamını oku

Genel

Türk rüzgarı Bilbao’ya uzandı

Yayın tarihi:

-

Yazar

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) öncülüğünde üst düzey kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan büyük bir heyet, 20-22 Mart 2024 tarihlerinde düzenlenecek WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliği katılımı için Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez’in de çeşitli görüşmeler yapmak üzere aralarında yer aldığı heyet, Türkiye rüzgar sektörünün Avrupa’nın en güvenilir tedarik partneri olduğunu mesajını bir kez daha vurgularken yerli rüzgar sanayisinin daha da gelişmesine ve iş hacmini artırmasına yönelik temaslar gerçekleştirecek. 

‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ mottosuyla sektörün büyümesini hızlandıracak adımlar atmayı sürdüren TÜREB öncülüğündeki geniş bir heyet, Türkiye rüzgar sektörünü dünyadan ve Avrupa’dan temsilcilerle buluşturmak üzere WindEurope Bilbao Yıllık Etkinliğine katılmak üzere Bilbao’ya uçtu. T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan üst düzey temsilcilerin de katıldığı programda, heyet mensupları, ‘Türkiye Pavilyonu’ niteliği taşıyacak TÜREB standında Avrupa rüzgar sektörü temsilcileriyle çeşitli temaslar gerçekleştirecek.

Dünyanın farklı ülkelerinden 12 binden fazla rüzgar profesyonelini bir araya getirecek olan WindEurope 2024 Yıllık Etkinliği, küresel anlamda en etkili sektör platformları arasında yer alıyor. TÜREB Başkanı İbrahim Erden, yatırımcılardan türbin şirketlerine, yerli sanayiden sektörle ilgili karar verici kurumlara kadar çok geniş bir yelpazeden üst düzey temsilcilerin yer aldığı Bilbao Heyeti’nin, Türk rüzgar sektörü adına verimli iş birliklerine imza atacağına inandığını söyledi.  Sanayi Yılı ve Yatırım Yılı’nın ardından 2024’ü ‘Rüzgarda Seferberlik Yılı’ ilan ettiklerinin altını çizen Erden, büyük potansiyelini gerçekleştirme yolunda ilerleyen Türkiye rüzgar sektörü olarak yurt içinde proje izin süreçleri, finansman ve sürdürülebilir büyümeye; yurt dışında ise yerli rüzgar sanayisinin Avrupa’nın en güçlü tedarik ortağı olduğu mesajını vermeye odaklandıklarını hatırlattı. İbrahim Erden, WindEurope etkinliklerinin Türkiye’nin bu alandaki gücünü ve potansiyelini uluslararası arenada vurgulamak açısından en uygun platformlar olduğunu kaydederek 2035 ulusal emisyon hedeflerine erişimde daha fazla rüzgar kurulu gücünü hızla gerçekleştirmenin giderek daha kritik bir etken haline geldiğini sözlerine ekledi.

Etkinlikte ikili temasların yanı sıra Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyelini, teknolojik gelişmelerini ve vizyonunu katılımcılara tanıtacak olan TÜREB Heyeti, 22 Mart’ta sona erecek WindEurope Bilbao Fuarı’nın tamamlanmasının ardından 23 Mart’ta Türkiye’ye dönecek.

Devamını oku

Trendler